Emzirmeyi cok seven bir anne varmis ve bu annenin emme delisi bir yavrusu. Bu yavru oyle cok seviyormus ki emmeyi, dakika basi emmek isteyip annesinin memelerini kapmak icin yapmadigini birakmiyormus. Anne kararliymis aslinda en az 2 yasina kadar emzirmeye ama bu tacizler cok cok artinca bir ara birakmaya karar vermis. “Emmek bitti” demis bir gun. Yavrucuk annesinin lafina oyle cok guveniyormus ki hemen kabul etmis, boynunu bukmus, memenin yanina gelip gelip “emmek, bitti emmek” diyormus. Anasinin yuregi yavruyu boyle boynu bukulmus gormeye dayanamamis ve cikarmis memeyi hoppadanak, verivermis agzina yavrunun. Ve fakat bu acima duygusu, dak’ka basi emmek isteyen bir emme delisinin, memeleri vantuzlamak usuluyle emmeye kalkismasiyla gercekten bir aciya donusunce, anne yine emzirme isini bitirmeye karar vermis. Yavru yine kabullenmis bu durumu, ne yapsin, anne oyle diyorsa haklidir herhalde demis. Annenin ici rahat degilmis aslinda. Okudugu arastirmalarda 2 yasina kadar emzirmenin kansere karsi koruyucu oldugu yaziyormus, ustelik cocuk doktoru olan babasi da 2 yasa kadar emzirmeyi oneriyormus. Ve ayrica “baby led weaning”i (bebegin inisiyatifinde emmeyi birakmayi) gonulden destekleyip yavrusunun vucudunun ihtiyaclarina gore hareket etmesi ve kendi kararlarini kendisinin vermesini istiyormus. Kafasi yine karmakarisikken, bir blog arkadasinin yazdigi yorumla tekrar vazgecmis emzirmeyi birakma kararindan. Baba, bunun yavruyu ambivalent yapacagini dusunuyormus ama yavru, Bogazici kedilerine donmus ve tanidik tanimadik herkesin memesini yoklayan, tuttugunu emen, arsiz mi arsiz bir tekir olup cikmis.
BILMEM KACINCI PERDE:
BiRiNCi SAHNE:
YER: Istanbul (caddeler, sokaklar, belediye otobusu, taksiler, cafeler, ...)
YavruSu hedefe kitlenir ve annenin t-shirtunun bogaz kismina elini uzatir, t-shirtu bir hisimla asagi cekip memeleri disari cikarir. Anne hemen acilan goguslerini eliyle ortmeye calisir. Amerika’da yasadiklari eyalette emzirme yasagi olmadigi icin [evet malesef bazi eyaletlerde kamusal alanda emzirme yasagi var, bazilarinda 1 yasina kadar serbest] gizli emmeye alismamis olan yavrusu, annenin elini bir hisimla iter ve boylece annenin memeleri tum Istanbul’la, Istanbul da annenin memeleriyle tanismis olur. Memeyi beslenme aracindan farkli olarak goren gozler utansin diyerek kendini rahatlatmaya calisir anne, neyse ki herhangi bir tacize ugramaz.
SAHNE 2:
Varilan yerde annenin eski bir arkadasi: (aciyan gozlerle bakarak) E., bu hal ne boyle? Sen eskiden bakimli bir kadindin, kendine guzel bir t-shirt alsaydin bari!
Anne: Yok bu t-shirt yeni zaten, ustunden YavruSu gecti de...
Annenin arkadasi: ???!!!XX!!!X????
SAHNE 3:
Anne: (bilmem kacinci emzirmenin bilmem kacinci dakikasinda harap ve bitap dusmus olarak bir umutla) Hadi iceri gidip biseyler icelim???
YavruSu: Hadi emelim
Anne: Of offf!
SAHNE 4:
Anne artik kararlidir, gece emzirmelerini kesecektir en azindan. Arkadasi Senem'in taktigini kullanarak kuzuyla bir konusma yapar ve artik ihtiyaclarinin degistigini, surekli annesinin sutunu emmesine gerek olmadigini, farkli besinler yiyebilecegini (ki bunlarin arasinda makarna oldugunu bile soyler koz olarak), bundan sonra geceleri guzel yemekler yiyip sabah gun dogdugunda kahvaltisini ettikten sonra emebilecegini soyler.
YavruSu: (her zamanki gibi baslar) Emmek please, emmek please, emmek please*, ....
Anne: Gunes cikinca emziricem dedim ya annecim!
YavruSu: Aaaa (sasirmis gibi pencereyi isaret eder ve) gunes cikti, hadi emelim.
Anne: Nasil yani??? Disarisi zifiri karanlik ama... Yok yok boyle de cocugu yalana sevk ediyoruz, yine olmadi, of anam off :(
*Aslinda Turkce ve Ingilizceyi karistirmamaktadir ve fakat anne-babasi kreste ogrendigi kelimelerin Turkcesini ogretemez bazen, cunku yoktur Turkce'de tam karsiligi, ya da onlar kullanmazlar oyle (su lutfen, emmek lutfen) --insani tokatlarlar valla Turkiye'de :)
SAHNE 5:
Anne: (Aciyan memelerini kurtarmaya calisir) Annenin sutu bitti artik, biraz da inegin sutunden ic lutfen.
YavruSu: Yok ben emeyim.
Anne: ?!X?!?!?
SAHNE 6:
Banyoya beraber girilir, anneyi ciplak olarak goren YavruSu’nun gozleri yuvalarindan firlar, hedefe kitlenir ve ne yapip edip memelerden birini kapar. Bu arada anne caresiz onu yikamaya calismaktadir.
Anne: Hadi artik birak da yuzunu yikayayim.
YavruSu: (memeye el sallayarak) Bye meme!
Anne: Oh be!
YavruSu: (sola donup) Simdiii, oteki emmeke :)))
Anne: Neee?!?!?!
SAHNE 7:
YavruSu, annenin pacalarina yapismistir yine. Anne kesin kararlidir artik emzirmemeye, cunku son 1 saat icinde 3 kere emzirmistir zaten. Bu sefer entersan bir sekilde "emmek please" diye tutturmaz ama. Annesinin bacaklarini oper; sonra “kucama aliim mi” diye kendini kucaga aldirir ve annesinin saclarini oksamaya baslar, “cici-tatli-guzel, cici-tatli-guzel” diye bir guzel sever saclarini ve hatta oper yanagini, burnunu, gozunu, sacini. Derken beklenen son gelir:
Basini bir anda yana atar, annesinin koluna yaslar, kafasini gogsune dogru cevirir, ayaklarini uzatir; kisaca kendisini, annesinin ‘emme pozisyonu’ dedigi konuma getirir ve t-shirtu acip memelere bakarken o ‘sihirli’ kelimeler agzindan dokuluverir:
“Emmekler ne guselmis :)”
Bu kadar sevilmeye aylardir harap ve bitap dusmus, gogusleri aci icindeki anne bile dayanamaz ve yine yeniden sabaha kadar emzirir.
SAHNE 8:
Ertesi gece kabak yine babanin basina patlar. Ikinci kez baslama kararini hic desteklememistir aslinda baba. Muhtemelen basina gelecekleri tahmin etmistir. Anne bir onceki gece uykusuz kaldigi icin “tatlim biliyorsun ben uykusuzluga hic dayanamiyorum, bu gece sen git yanina, belki emmekten vazgecer” der ve arkasini donerken uyuyakalir.
Gece 1, 1:30, 2, 2:30, 3, 3:30, 4, ..... sulari
Yavru aglamaktadir: aneeaaa, emmek pliiiis, aneeaaaa, emmeeek......
Anne tosur tosur uyumaktadir. Baba artik 8. kez uyanmis ve yavruyu bir turlu uyutamamis olduktan sonra bir care anneyi uyandirir
Baba: Tatlim acaba biberonla sut mu versek?
Anne: Ay valla ne yaparsan yap biliyorsun ben uykusuzluga hic dayanamiyorum.
Baba: Simdi anladim senin uyku sorununu nasil cozdugunu, gecen yil bloga yazdiginda pek anlayamamistim [burda kinaye var ;)]. Ah, ah, bir de ben cozebilsem....
* * *
Işte bizim evin halleri bu aralar böyle. Türkiye'de daha bir artmıştı düşkünlüğü, daha ötesi var mıdır bunun diyordum, dönünce cevabımı aldım. Emziği 5 aylıkken, biberonu da 1 yaşındayken bırakmıştı, şu anda 18 aylık ve sanırım emmeyi hiç bırakamayacak. Şu aralar geçiş döneminde olduğunu varsayıyorum. Gerçi kreşe gayet iyi başladı, hiç sorun çıkarmamış, bütün gün bır bır bır Türkçe konuşup durmuş ama çok neşeliymiş. Evde de gayet iyi, ah bir de bu dakika başı emmekler olmasa. Aslında hala umutluyum, 2 yaşına kadar emzirmek istiyorum, hatta sonra da devam edebilirim ama bu işin bir ölçüsü olmalı sanıyorum. Günde 2-3 kez olsa iyi, hatta bir sabah, bir de akşam olsa tadından yenmez. Bilemiyorum nasıl olacak? Sizler nasıl yaptınız, önerileriniz neler? Yardım please :)