mutluluk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
mutluluk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

26 Şubat 2014 Çarşamba

ONUN ADI MAVİ


Hadi koş,
Mavi yollara koş.
Sarıl sevgiliye ve kucakla iki tur dönün kendi ekseninizde.
Öp dudağından bırak onu yere.
Sahipsiz zannederken kendini, yasla sırtını sırtına
Şaşırt hem onu hem de kendini.
Arala dudaklarını, ilk çıkan kelime
Olsun onun adı, ve sonra bir cümle, bağlasın ikinizi
"Seni seviyorum" olsun
Bu akşam ikinizin de rengi..

pehito

resim google'dan alıntıdır

15 Şubat 2014 Cumartesi

HALA GÜZEL ŞEYLER OLMALI HAYATTA


Ayın 15'i ev kirasını yatırmak için son günüm. Devletin verdiği burs yol parama bile yetmiyor, ikinci bursu da istemedim. Okul bittikten sonra geri ödemem gerekiyor ve benim iş bulup bulamayacağım da kesin değil. Edebiyat bölümündeyim, derslerim iyi ama mezun olduktan sonra daha KPSS var ve onda da doksanı geçmem gerek ki devlet okullarında iş bulabileyim. Eee dershanelerin de ne olacağı belli değil. Yarın bilemedin öbür gün kapatılırsa bize oradan da ekmek yok.

Belki ileride de şimdi kazandığım işten biraz para kazanabilirim ama o da neye yeter bilinmez. Düşüncelerimden biraz uzaklaştığımda kıyafetlerimi giyinmiştim ve sıra makyaj yapmaya gelmişti. Bugün daha da belirginleştirdim gülen yüzümü ama her zamankinden farklı iki silik damla yerleştirdim yanaklarımdan aşağıya. O da içimde gizlediğim hüznümden yüzüme emanet olsun bakalım. Evvet işte bu!! Yine süper oldu makyajım. Artık hazırım. İki vesait yapmam gerekiyor alış-veriş merkezine ve bu kıyafetle oldukça dikkat çekeceğim kesin. İşte geldik!

Sırt çantamı yere bırakıp başlıyorum işime. Saçları gri beyaz, ton ton bir teyze bana doğru geliyor.
-Merhaba tonton teyzem, bu kırmızı gül yanınızda sönük kalacak ama eğer kabul ederseniz, sevgililer gününüz kutlu olsun!!
Teyze gülerek ve teşekkür ederek ayrılıyor yanımdan.
Şimdi de birbirine sıkı sıkı sarılmış bir kız ve bir adam geliyor, gülümsüyorlar ama onlara elimdeki çiçeği nedense uzatamıyorum. Acaba halime mi gülüyorlar diye düşünüyorum ama geçiştiriyorum düşüncelerimi.
Bir kaç benzer manzaradan sonra; üzerinde krem rengi ceketinin altından sadece lacivert çoraplarını ve kırmızı rugan ayakkabılarını gördüğüm 4-5 yaşlarında küçük bir kız çocuğu annesinin elini çekiştirerek bana doğru geliyor.
-Anne bak, PALYAÇOOO!!!
Gülümsüyorum ben de. Nasıl gülümsemezsin ki? Herhalde içindekileri en masum haliyle dile getiren tek canlıdır çocuklar. Evet onlarda insan ama çocuklar. Başka bir şey çocukluk, insanın ruhuna hangi kara leke yapışıyorsa sonradan gelip yapışıyor.
-Ne istersin, güzel kız?
-Pembe kelebek.
-Hıııımm ama ben pembe kelebek yapamam. Gel seninle balondan yapacağım pembe bir kalpte anlaşalım.
Kız neşeyle gülümsüyor.
-Oluuuur!!!
Balonu şişirip minik parmaklarına veriyorum,
-Anneciğim bu senin, sevgililer günün kutlu olsun!
Minicik bir çocuğun bunu bilmesine şaşırıyorum. Ve benim ona verdiğim hediyeyi annesine uzatmasına da. Avucunun içine bir öpücük konduruyor ve bana gülümseyerek el sallıyor. Annesi de tebessüm ederek uzaklaşıyor.

Akşam mesaim bitene kadar devam ediyorum işime ve çantamı toplayarak oradan ayrılacakken bir adam yaklaşıyor yanıma.
-Merhaba. Eminim çok mesai yaptınız ve sizden pembe kelebek isteyip, verdiğiniz pembe kalple çok daha heyecanlanan kızımı hatırlamayacaksınız. O da balonu hayatında ki en kıymet verdiği insana, annesine vermiş.
-Yooo, hatırlıyorum. Çok şeker, gözleri ışıl ışıl bir çocuktu.
-O da bütün gün sizden bahsetmiş. Annesi de size bir hediye göndermek istedi. Kızım uyuduğu için evden çıkamadılar. Lütfen eve gittiğinizde açın.
-Ama ben kabul edemem bunu.
-Onlar sizden hediye kabul ettiler, lütfen uzatmayalım da alın elimden.
-Peki :)
Birbirimizin sevgililer gününü kutlayıp ayrıldık.
Eve geldiğimde bütün gün bir şey yememiştim, bugün kazandığımla bile ev kirasını ödeyemeyeceğimi biliyordum ve hiçbir ekstra için harcayacak param yoktu. Açlığıma rağmen merakıma yenik düşüp "hediyeni açmadan önce, lütfen bunu oku" dediği mektubu açtım.

Sevgili Palyaço Abicim
Ben yazmayı bilmediğim için annem bana yardım ediyor. Bugün pembe kalp balonla beni çok mutlu ettin. Ben mutlu olduğum için annem ve babam da çok mutlu oldular. Ben de sana bir oyuncak almak istedim ama kumbaramı evde unutmuştum, o yüzden alamadım. Annem kumbaramı sana göndermeme izin verdi. Şimdi onun içinde ki paralarla sen de istediğin oyuncağı alabilirsin.

Sevgilerimle
Pırıl :) :)

Gözlerim doldu ve dayanamayıp hıçkırıklara teslim ettim kendimi. Adı gibi Pırıl, pırıl pırıldı. Belli ki ailesinden almıştı bu özelliğini. Hediye kutusunu elime alıp kalpli paketi açtığımda beyaz kürenin üzerinde pembe bir dinazorun olduğu kumbara elimdeydi. Bir yandan içim titriyor diğer yandan garip bir neşe hissediyordum. Kumbaranın altını açtığımda tahmin ettiğimden çok daha fazlasıyla karşılaştım. İçinde kira için eksik olan param kadarı çıkmıştı.

Ve hayatta hala güzel şeyler vardı, olmalıydı.

Sevgilerimle
pehito
kurgu, hikaye
resim alıntıdır

4 Aralık 2013 Çarşamba

BENİM 5 GERÇEĞİM MİM'İ

Bu kez araya zaman girmeden hemencecik okur okumaz cevaplayayım da, beni mimleyen sevgi kelebeği iyi kalpli arkadaşıma mahçup düşmeyeyim istedim. Çekik gözlülerle yaptığı keyifli gezileri ve hayatındakileri bizimle paylaşan güzel bloger MyReal'ın yazarı Aslı Yılmaz'ın "hadi kendiniz hakkında beş bilgi verin" mimine cevap olarak yazdıklarım aşağıdaki gibidir.


1-Anneyim
3.5 yaşında güzeller güzeli, akıllı mı akıllı, şu an kanepenin üzerinde zıplayan, yerde taklalar atan yüksek sesle şarkı söyleyen "şarkı, diamonds Rihanna" bir önceki aktivitesiyle bir sonrasının alakası olmayan, ruh hali içinde geçerli bu. Çoğu zaman gülen hatta hep gülüp şen kahkahalarını evimizden eksik etmeyen bir şirinenin annesiyim.

2-Kitap okumayı seviyorum.
Bu sayılır mı bilemedim ama yazmak istedim. Ortalama 400 sayfalık ayda 7 ile 10 arasında değişen sayıda kitap okuyorum. Anne olmadan önce bu sayı daha fazlaydı ama sorumluluklarımız değişince sayı da böyle azaldı.

3-Kimseden nefret etmiyorum.
Nefretin insanın hayatında taşıyacağı en gereksiz yük olduğunu düşünüyorum. Hayatımda yok saydıklarım var ama nefret ettiğim kimse yok. Belki bunu okuyup rahatlayacak arkadaşlarım olabilir. Heheheh :)

4-Mutfak işlerinden haz etmiyorum ama pastacılık kursuna başladım.
Bu ne tezat diyebilirsiniz ama işi profesyonel anlamda yapmak istiyorum ve sanırım ortaya giderek güzel şeyler çıktığı için ilgim artarak hafta da bir gün olmak üzere pastacılık kursuna gidiyorum. Bu arada kızım durumu abarttı koltuktan yere atlıyor. :)

5-Mutluyum
Arada herkes kadar "ya bu kadarı olmaz" desem de, genel anlamda mutluyum. Hayatın sonsuz olmadığının o kadar bilincindeyim ki, her anını mutlu yaşamaya çalışıyorum. Belki bundan sebep, burada yazılarımı okuyan arkadaşlarım, o duygusal yazıların benden çıktığına inanmakta epey zorlandılar. 

İşte benden de bu kadar.
:)
Ben de;
Anarşi
Dondurma delisi
Sonsuz
bir hayal kur
adminpanpa
Tülay Demirbaş
nuguli hayat
sizleri mimliyorum.
Kahve Telvesi
Kahve Tadında

Sevgilerimle
pehito

28 Kasım 2013 Perşembe

HER ŞEY SENSİN!!!



Hayat ne zaman güzel biliyor musunuz. Odasında televizyon izleyen küçük çocuğunuz pijamalarını giyip yatağında uyur halde gördüğünüzde, onun odasının önünden geçerken "anne" diye seslenip "seni seviyorum" dediğinde, siz işinizle uğraşırken gelip sizin yanağınıza masum küçük bir buse bıraktığında, evdeki bazı kararları çocuğunuza bırakabilecek kadar olgun olduğunuzu anladığınızda, evde tek bir ışık yokken her yeri aydınlatabilecek kadar enerjik olduğunuzu fark ettiğinizde.
Karşınızdakine değer vermek kadar kendinizi de değer vermenin önemini anladığınızda. Sırf başkaları görecek diye değil, kendiniz için rujunuzu sürdüğünüzde, yaşam enerjinizin içinizde ki ve tekelinizde ki varlığını anladığınızda "hayat çok güzel."
Beklemeyin, hayatınızı gelip düzeltecek birilerini beklemeyin, birinin sihirli değneğiyle gelip tüm huzursuzluğunuzu yok etmesini beklemeyin. Hayat Sizin ve onu anlamlı kılacak tek kişi sizsiniz. Mutluluk içinizde ve siz ona bakmayı unutmayın!!!

Sevgilerimle
pehito

20 Temmuz 2013 Cumartesi

SENİ KUTLUYORUM!!


Açtım kollarımı iki yana kutluyorum, neyi mi kutluyorum yaz mevsimini kutluyorum. Okuyan seni kutluyorum. Sıcak kumu, mavi denizi kutluyorum. Beni çok takanı, hiç dert etmeyeni kutluyorum. Gökyüzündeki beyaz bulutları. Şimdi radyo da çalan şarkıyı kutluyorum. Nazan Öncel :)

Bugün 23 Nisan'ı, 19 Mayıs'ı, 30 Ağustosu hepsini birden kutluyorum. 
Keyifli hafta sonları, ben öyle geçireceğim keyifle...

pehito
:)

6 Mayıs 2013 Pazartesi

MADEM BAHAR GELDİ!!



Bir fidan dikiyorum yüreğime; filizlensin, yeşersin, kocamaaaan ağaç olsun diye. Güneş ona bakıyor "merhaba fidan, sana destek olmaya geldim" diyor. Fidan aldırmaz tavırlarla salınıyor. Ben de suyunu doldurup gidiyorum, elimde yeşil bir sürahiyle.

" Nasılsın bugün fidan, bak ihtiyacın olan her şeyi vereceğim sana. Güneş sarı yüzüyle selamladı seni, suyunu verince ben de, alman gereken ne kalacak ki elimde. Sonra sen de güzel güzel büyüyüp, bana renkli yüzünü göstereceksin anlaştık mı söyle??"

Fidan dile gelip, bana seslendi. " Teşekkür ederim her şey için ama renkli yüzümü görmek istiyorsan sende, anlaşalım SEVGİNİ eksik etme " 

pehito

28 Nisan 2013 Pazar

İÇİME SEN Mİ KAÇTIN?


Bugün tüm renkleri çektim içime, beyaz dantel mini elbisemi giydim üzerime. Nazarlardan korunmak için taktım turkuaz kolyemi, Baştan sona kadar yürüdüm sahilde, çektim denizin kokusunu ciğerlerime, gece girsin diye düşlerime.

Eve getirdim esen yeli, renkleri ve denizi. Girdim yeni aldığım beyaz nevresimli yatağıma. Düşlerimde gördüm renklerimi. Biri beyaz tavşan, diğeri kırmızı gül. Birbirlerine ne kadar yakıştı bu iki renkli figür. Bu gece kalbimde müthiş huzur, sen bunu okurken emin ol, ben huzurlu uykumu uyuyorumdur.

pehito

18 Nisan 2013 Perşembe

MAVİ DENİZ KIZI


Yine başladım dansıma, giydim tütümü  üzerime. Önce dönüyorum kendi çevremde. Sonra pisi pisilerimin ucunda, beni takip eden bir spotla dolaşıyorum sahneyi. Bugün sahnede tercihim mavi tütüm oldu, hadi söyleyeyim;

Çünkü biliyorum mavi düşecek üzerime yağmur. Müziğin ritmi artacak, denizi ayaklarıma taşıyacak. Ben topuklarımı serbest bırakıp, basacağım tabanıma karşılayacağım mavi denizi. Tütümü çıkarıp dalacağım maviye, bir yunusa takılacağım. "Heeey sen benim Toprak Kokuma'da gelmiştin. Tanıyorum seni" diyeceğim. Gülümseyecek ve başlayacak mavi şarkısına.

"Mavi düştür, mavi aşktır, mavi huzurdur, mavi çocukluğundur, mavi hani o dalından koparıp yediğin böğürtlendir."

Çok huzurluyum ama gitmem gerek mavi yunus, beni bekleyenler var şimdi. "Hihihihihih hadi git bakalım, seni şeker mavi deniz kızı" dedi. Yunusu anlamadım; baktım allı pullu olmuş bacaklarım, yine sahnede spotların altındayım. Şimdi müzik sustu ve ben alkışları karşılamaktayım.

pehito
:)

4 Mart 2013 Pazartesi

BİR MİM DAHA KAPTIM :)

mim
Evet bloğuyla yeni tanıştığım ve faydalı bilgiler edinebildiğim yelkenli kız beni mimlemiş. Bir şey yapmış mimlerken, kendini mimleyenlerin en beğendiği yanıtını ve sorusunu yayınlamış.İsterseniz sizde yapın demiş. Evvet istiyorum :) En beğendim soru ve yanıtı şöyle;

20 Şubat 2013 Çarşamba

BAZEN EN GÜZELİ...

mutluluk

Bazen En Güzeli; unutup yalnızlığı, hayal etmek kalabalığı...

Bazen En Güzeli; yeniden çocuk olduğunu hayal edip, elindeki elma şekerini yalamak...:)

Bazen En Güzeli; küçük anlara sığdırdığın mutluluğun tadını çıkarmak...

Bazen En Güzeli; kimseye aldırmadan bağır çağır ağlayıp, gözyaşlarını gömleğin ile temizlemek...

Bazen En Güzeli; yalnız olmadığını bilip, kalbine sığınmak...

Bazen En Güzeli; "Sen misin beni üzen" deyip, bir çırpıda hayatından çıkarmak o insanı...

Bazen En Güzeli; "Ne kadar kilo alırım" demeden, önündeki yemeğin tadını çıkarmak :)....

Bazen En Güzeli; dostlarınla iki lafın belini kırmak...

Bazen En Güzeli; ben olmak. Tüm eleştirilere rağmen hiçbir ödün vermeden, kendin olmak...

Bazen En Güzeli; kendi mutluluğun için, en azından bir kez BENCİL olabilmek...

Bazen En Güzeli; gururunu hiçe sayıp, "SENİ ÇOK ÖZLEDİM" diyebilmek o adama/kadına...

bazen en güzeli

Bazen En Güzeli; aldırmadan ıslanmaya, şemsiyeni kapatıp yürümek yağmurun altında...

Bazen En Güzeli; sadece sarılmak sevdiğine, öylece sıkı sıkı sarılmak...

Bazen En Güzeli; Teoman dinlemek, "Bazen ne yaparsan yap, olmuyor bazen." İşte bunu kabul etmek...

TEOMAN: Bazen ne yaparsan yap olmuyor bazen...

Sevgiyle kalın...
pehito :)

22 Ocak 2013 Salı

SEK SEK BUNUN ADI



Hey çocuk, bak bana koşuyorum,
Yok yok, sek sek bunun adı.

Zıplaya zıplaya aşıyorum taşları,
Hadi çocuk yakalasana kolaysa!

Hey sana dedim oradaki, buraya baksana.
Döndüm bekliyorum şimdi,

Gel hadi, bir öpücük kondur dudağıma.
Evet buradayım sana göz kırpan kadınım.

Mutluluklar ülkesinden gelen,
Hadi gel tut elimi ve bir daha bırakma.

pehito

YAZILARIN TELİF HAKKI pehito'ya AİTTİR.ÇALINMASI VE KOPYALANMASI 5846 SAYILI FİKİR VE SANAT ESERLERİ KANUNUNUN 81.MADDESİ İTİBARİYLE YASAKTIR !

8 Ocak 2013 Salı

ÖZGÜR RUH KARDAN ADAM

kardan adam

Hoooop yuvarlanıyorum, ne kadar küçük başladım hayata. Yuvarlana yuvarlana büyümek bu olsa gerek :) Önce küçük bir el hissettim bedenimde, giderek büyüyorum, büyüdükçe bedenimdeki minik ellerin sayısı artıyordu. Öyle nazik dokunuyorlar ki bedenime.

Bir süre sonra sabitlediler beni, üzerime iki top eklediler hareketleri hissediyorum ve büyüyorum. İki kömür gözüm oldu, mutlu kahkahalar atan çocukları gördüm, havuç burnum masumiyetin kokusunu getirdi bana. Şimdi boynumda yeşil atkım eskisinden daha sıcağım ve kollarımda yapıştı bedenime kim tutar beni sevgiyle sarılmamam için söyle. Kömürden ağzım, ben de konuşabilir miyim onlarla dedirtti bana, sonra gülümseyen ağzımdan değil ama aktı içimden çocuklara gerçek dünya.