Dün akşam babamı, evine uğurladık. Aylardır burada olan adamı bir hafta daha tutamadık. Çünkü o bir göçmen kuş, doğası gereği havalar ısınır ısınmaz ve havalar soğur soğumaz hemen göç eylemine kalkıyor...
Bu gün; tüm gün temizlik vardı, çok yoruldum ama akşam tam yemeğe otururken zil çaldı ve Cancan geldi. Hemen masaya oturdu ve bizimle yemek yedi. Nasıl özlemişiz anlatamam, elden ele gezdi. Her eline aldığını-Dede bunu eve götüreyim mi diye sordu.Neyse giderken bozuk bir fotoğraf makinesi ve pirit götürmeyi becerdi.Artık o abi oldu ya, ev de balık pişeceği zaman balık unlama işi ona aitmiş...Korkarım yakında bize mangal partisi bile yapar.

Cancanlar gittikten sonra survivor izledik...Asena'nın elenişine pek sevindik. Organize işlere karşıyızdır ezelden beri:))
Nihayet Esrarname bitti... Gizemli işlere, fantastik kurgulara meraklıysanız oldukça iyi bir kitap...
Şu anda saat sabahın üçünü yirmi geçiyor. Uyumuştum ama uyandım ve bir daha uyuyamadım...Biraz debelendim yatakta sonra salona geldim...
Yani artık bu gün dediklerim dündü, babam da dün akşam değil önceki akşam gitmiş oldu:)