UEFA Avrupa Ligi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
UEFA Avrupa Ligi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Eylül 2009 Cumartesi

Biz Yokken Neler Oldu

Milli takım Kayseri'de Estonya'yı zorlanarak yenerken, Bosna deplasmanında Dünya Kupası ümitlerimizi tüketti. Olur da Bosna hem Estonya hem de İspanya maçlarında puan kaybeder, biz de hem Belçika deplasmanında hem de Ermenistan maçında kazanırsak ve bütün bunlar olurken en kötü grup ikincisi olmamayı başarabilirsek bu iş olacak. Bu iş olacak dediğim şey baraj maçı oynayacak olmamız. Yani bu kadar zor ihtimalin gerçekleşmesi halinde bile bizi oldukça zorlu 2 maç bekliyor olacak. Neyse kıscası artık bu iş çok zor ve bunu söylemek bile insanı kahrediyor.

Fenerbahçe ve Galatasaray ligde 5'te 5 yaptılar. Savunmasındaki zaaflara rağmen Galatasaray daha bir sağlam adımlar atıyor sanki. Bu sezon ligin bu ikili arasında geçeceği git gide belirginleşiyor.

ABD Açık'ta Kim Clijsters çocuk da yaparım kariyer de dedi. Benim açımdan ise önemli olan Wozniacki'nin finale çıkmasıydı. Güzelliğine ve stiline hayran olduğum Wozniacki'den bu kadar çabuk bir Grand Slam finali beklemiyordum. Bu beni çok sevindirdi. Erkeklerde ise Del Potro Federer'in hanedanına son vererek büyük bir başarıya imza attı.

12 Dev Adam'a daha sonra ayrıntılı olarak değineceğim. Şimdilik söyleyebileceğim ise çok üzgün olduğum. Gerçekten çok yazık oldu.

Beşiktaş, iyi bir Beşiktaş olsa yenebileceği bir Manchester United'a 1-0 mağlup oldu. Galatasaray gruptaki en zor maçını çok kolay kazandı. Fenerbahçe ise hiç istenmeyen bir başlangıç yaptı.

26 Ağustos 2009 Çarşamba

Platini Şansı

Yarın Şampiyonlar Ligi kuraları çekilecek. Beşiktaş son sıradan da olsa üçüncü torbada yer almayı başardı. Beşiktaş'ın Platini'ye 2 kere teşekkür etmesi gerek. Güçlü ülkelerin takımlarını birbirine kırdıran, zayıf ülkelerinin şampiyonlarının ayrı bir yoldan Şampiyonlar Ligi'ne gelmelerini sağlayan yeni sistem Beşiktaş'a hem 3. torbanın yolunu açtı hem de 4. torbanın zayıf ekiplerden oluşmasını sağladı. Beşiktaş 4. torbadan Wolfsburg'u çekmezse rahat bir şekilde ilk 3'e girer. Teknik direktör Mustafa Denizli olunca hemen "0" çekme senaryoları yazılmaya başlandı. Bense tam aksini düşünüyorum. İyi bir kura ve fikstür ile Mustafa Denizli de sistemini oturttuğu takdirde Beşiktaş gruplardan çıkabilir. Daha önce de yazmıştık. Bu sene toplanacak her puan altın değerinde. Fenerbahçe ve Galatasaray'dan UEFA Avrupa Ligi'nde beklentim yüksek. Beşiktaş da Şampiyonlar Ligi'nde onlara katkı yapabilir.

Gelelim madalyonun öteki yüzüne. Şampiyona avantaj sağlayan sistem 2.'ye ise adeta Şampiyonlar Ligi'nin kapılarını tamamen kapatıyor. Hoş, Sivasspor bu seneki haliyle o kapılar açık da olsa giremeyecekti ama bundan sonraki yıllarda da aynı sorun devam edebilir. Özetle şampiyonlarımızın gruptan çıkma şanslarının çok daha yüksek olacağı, ikincilerimizin ise Şampiyonlar Ligi'ne girmek için Avrupa'nın üst düzey takımlarını elemek zorunda kalacağı yıllar bizi bekliyor. Bu arada ilk 9'a girsek de bu noktada pek bir avantajımız olmayacak. UEFA Avrupa Ligi'ne 4 takımla gideceğiz ama ikincimiz Şampiyonlar Ligi için yine üst düzey takımlarla eleme maçı oynayacak. Avantajımız ise 2 yerine 1 ön eleme oynamak olacak.

21 Ağustos 2009 Cuma

Gignac ve Sissoko

Fransa Ligi'ni sevmeyen ve çok az takip eden biri olarak ben bile, bu iki ismin çok tehlikeli olduğunu yazmıştım. Ancak Trabzonspor bu oyunculara özel önlem almayı bırakın adeta şov yapmaları için serbest bıraktı. Haliyle sonuç hüsran oldu. Oysa Trabzonspor'dan umutluydum.

Bu arada 12 Ağustos'ta Fransa formasıyla ilk golünü Faroe Adaları'na atan, geçtiğimiz sezonun Fransa gol kralı 23 yaşındaki Andre-Pierre Gignac ve henüz sadece 20 yaşında olan Moussa Sissoko'nun isimlerini ileride çok daha fazla duyacağız gibi görünüyor.

20 Ağustos 2009 Perşembe

Rövanşlar Formalite

Fenerbahçe ve Galatasaray işi ilk maçtan bitirirken, Trabzonspor ve Sivasspor ise kendi evlerinde 3'er gol yiyerek ilk maçtan havlu attılar. Daha önce de yazmıştık. Fenerbahçe ve Galatasaray, bu yıl en üstü hedeflemeliler. Onların toplayacağı puanlara ihtiyacımız var. Sivasspor ya da Trabzonspor'dan biri de onlara eşlik edebilseydi daha güzel olurdu. Artık onlara düşen görev rövanş maçlarından puan alıp, ülke puanına katkıda bulunarak Avrupa'ya veda etmek.

Hedef 4

Takımlarımızın bu sezon UEFA Avrupa Ligi'nde göstereceği performansın ne kadar önemli olduğunu blogda daha önce yazmıştık. Uzun sürmesini umduğumuz yolculuğa bu gece başlıyoruz. Hedef 4 takımımızın birden tur atlayıp gruplara kalması. Bu, Avrupa'da en az 24 maç daha oynamak anlamına geliyor.

13 Ağustos 2009 Perşembe

Toulouse F.C.

Geçtiğimiz yıl Fransa ligini 4. sırada tamamlayarak önemli bir başarıya imza atan Toulouse, 1937 yılında kurulmuş bir takım. En önemli başarıları 1957'de elde ettikleri Fransa Kupası şampiyonluğu. Maçlarını Fransa 98'e de evsahipliği yapan stadyumlardan biri olan, 35500 kişilik Municipal'de oynuyorlar. Takımın en dikkat çekici isimleri Andre Pierre Gignac ve Fransa 21 yaş altı milli takımının formasını 12 kez giyen Moussa Sissoko. Trabzonspor'un işi zor ama Avrupa'da başarılı olmak istiyorlarsa Toulouse'u eleyebilmeleri lazım.

9 Ağustos 2009 Pazar

FC Levadia Tallinn

Henüz 10 yaşında olmasına rağmen 6 lig Şampiyonluğu, 6 Estonya Kupası, 3 de Estonya Süper Kupası kazanmış bir takım. Kurulduğu sezon şampiyon olarak birinci lige çıkan Levadia 1. ligdeki ilk sezonunda da şampiyon olmayı başarmış. Avrupa kupalarındaki en büyük başarıları ise 2006-2007 sezonunda UEFA Kupası'nda 1. Tura yükselmeleri. O yıl ön elemelerde Finlandiya'dan Haka'yı ve Hollanda'dan Twente'yi elemeyi başarmışlardı. Bu yıl ise Şampiyonlar Ligi ön elemelerinde Polonya ekibi Wisla Krakow'u eledikten sonra Macar Debrecen'e her iki maçta da 1-0 yenilerek UEFA Avrupa Ligi'nin yolunu tuttular.
Levadia, Estonya Milli takımının da maçlarını oynadığı 4750 kişilik Kadrioru Stadyumu'nu kullanıyor. Hatırlayacağınız gibi milli takımımız Dünya Kupası elemelerinde bu stadda 2 puan bırakmıştı. Levadia'nın kadrosunda sadece 4 yabancı futbolcu (3 Rus, 1 Finlandiyalı) var. Rus Nikita Andreev, takımın en dikkat çekici ismi. Henüz 20 yaşında olmasına rağmen Levadia forması ile çıktığı 92 maçta 69 gol kaydetmiş. Rusya'nın 19 yaş altı milli takımında da görev yapmış bu futbolcu ileride sıçrama yapabilir.

FC Sion

Sion, İsviçre'nin köklü kulüplerinden biri. Bu sene 100. yıllarını kutluyorlar. İsviçre Ligi'nde sadece 2 şampiyonluğu (1992 - 1997) bulunan Sion, İsviçre kupasını ise sonuncusu geçen yıl olmak üzere tam 11 kez kazanmış bir ekip. Geçtiğimiz sezonu ligde 7. sırada tamamlamalarına rağmen, kazandıkları kupa onları Avrupa Ligi'ne taşıdı. Takımın başında 45 yaşındaki Fransız teknik adam Didier Tholot var. Maçlarını 16500 kişilik Stade Tourbillon'da oynuyorlar. Sadece 6 İsviçreli futbolcunun yer aldığı kadrolarındaki dikkat çekici tek isim 31 yaşındaki Belçikalı Emile Mpenza.
Ne olursa olsun 2 sezon önce kendi evlerinde Galatasaray'a karşı yaptıkları başlangıçla boş bir takım olmadıklarını gösterdiler. Tabi daha sonra Galatasaray, ağırlığını koyup turu rahat bir şekilde geçti. Fenerbahçe de büyük ihtimalle turu geçip gruplara kalacaktır. Ancak karşılarındaki takımın Honved kadar zayıf bir ekip olmadığını da unutmamaları gerekiyor.

5 Ağustos 2009 Çarşamba

Hollanda ve Portekiz

Bu sezon, bu iki ülkenin takımlarının Avrupa kupalarındaki performanslarını daha dikkatli takip etmekte fayda var. Bunun nedeni, bir sonraki sezonda Avrupa kupalarına katılacak takımlarımızın sayısını belirleyen sıralamada ilk 9 yolundaki rakiplerimizin bu ülkeler olması. Şu andaki sıralamaya şuradan ulaşmak mümkün. İlk 9'a girmek demek, Avrupa kupalarına 5 yerine 6 takımla katılmak demek. Bu nedenle her maç çok önemli. Örneğin hepimizin prestij maçı diye baktığı dün akşamki müsabakada Sivasspor'un Anderlecht'i mağlup etmesi önemli bir kazanç. Fenerbahçe ve Galatasaray, çok daha rahat yüksek puanlar toplayabilecekleri Avrupa Ligi'nde mücadele ediyorlar. Yolun sonuna kadar gitmek için ellerinden geleni yapmalılar. Zira bizim gibi ülkeler için bu sıralamada yükselmenin yolu büyük ölçüde eski adıyla UEFA kupası yeni adıyla UEFA Avrupa Ligi'nden geçiyor. Zaten sıralamada üst basamaklarda yer alan Rusya, Romanya ve Ukrayna'yı görünce bu gerçeği net bir biçimde anlıyorsunuz.

24 Temmuz 2009 Cuma

Maccabi Netanya

Tobol'u eleyen Galatasaray'ın yeni rakibi İsrail'den Maccabi Netanya. 1934 yılında kurulan takımın forma renkleri sarı siyah. Takımın 5 İsrail Şampiyonluğu var.Geçen sezon takımı ünlü Alman futbolcu Lothar Matthaus çalıştırmış ve ligi 4. sırada tamamlayarak UEFA Avrupa Ligi'ne katılmaya hak kazanmışlar. Ancak Matthaus, sezon sonunda takımdan ayrılmış. Şu anda takımı İsrailli teknik adam Nati Azaria çalıştırıyor. Kadrodaki futbolcuların da tamamı İsrailli. Takım tarihinde Avrupa kupalarındaki en büyük başarısını bu sezon UEFA Avrupa Ligi'nde 3. ön eleme turuna çıkarak elde etmiş. Takımın en dikkat çekici özelliği çok genç bir kadrosunun olması. Kadronun 3/4'ü 23 yaş altı futbolcularından oluşuyor ve bu futbolcuların tamamı İsrail'in ilgili yaş kategorilerindeki milli takımlarında oynuyor.
Blog Widget by LinkWithin