Derdiyok

Birçoğumuzun Wembley'de İngiltere'ye attığı gol ile, o golü görmeyenlerin ise Euro 2008 sayesinde tanıdığı Türk asıllı İsviçreli bu genç çocuk hızla gelişme göstermeye devam ediyor. Basel'de yıldızını parlattıktan sonra sezon başında Bayer Leverkusen'e transfer oldu. Leverkusen formasıyla Bundesliga'da çıktığı ilk 3 maça da 3 gol sığdırmayı başardı. Yaşı, fiziği ve sürekli kendini geliştirmesi göz önünde bulundurulursa Eren'i ilerleyen yıllarda Avrupa'nın en iyi takımlarından birinde görmemiz sürpriz olmaz.

Gignac ve Sissoko

Fransa Ligi'ni sevmeyen ve çok az takip eden biri olarak ben bile, bu iki ismin çok tehlikeli olduğunu yazmıştım. Ancak Trabzonspor bu oyunculara özel önlem almayı bırakın adeta şov yapmaları için serbest bıraktı. Haliyle sonuç hüsran oldu. Oysa Trabzonspor'dan umutluydum.

Bu arada 12 Ağustos'ta Fransa formasıyla ilk golünü Faroe Adaları'na atan, geçtiğimiz sezonun Fransa gol kralı 23 yaşındaki Andre-Pierre Gignac ve henüz sadece 20 yaşında olan Moussa Sissoko'nun isimlerini ileride çok daha fazla duyacağız gibi görünüyor.

Raul Bobadilla

Bugün TRT'de Bochum - B.Monchengladbach maçını izledim. Gerçekten çok garip bir maç oldu. İlk yarıda kanatları kullanan, rakibe sürekli önde basan, ayağa pas yapan kısacası futbolun bütün doğrularını yerine getiren bir Monchengladbach vardı. Zaten deplasmanda olmalarına rağmen ilk yarıyı 3-0 önde kapattılar. Oynanan futbola bakıldığında daha da farklı olabilirdi. İlk yarı sonunda Monchengladbach bu futboluyla süreklilik sağlarsa bu sezon ligin en önemli takımlarından biri olur diye düşünmüştüm. 2. yarının başlamasıyla her şey tersine döndü. Bochum 51 ve 52. dakikalarda ceza sahası dışından harika 2 gol bulup skoru 3-2'ye getirdi. Bu dakikadan itibaren sahada ilk yarıdaki Monchengladbach'tan eser yoktu. Bochum ise arka arkaya gelen gollerin de moraliyle ilk yarıdaki etkisizliğini üzerinden atıp saldırmaya başladı. 60. dakikada son adam olan Dante rakibini indirerek oyundan atılınca Monchengladbach 10 kişi kaldı ve ilerleyen dakikalarda Bochum 1 gol daha bulunca karşılaşma 3-3'lük eşitlikle tamamlandı.

Bu heyecanlı maçta beni en çok etkileyen Monchengladbach'ın ilk yarıda oynadığı futbol ve takımın 10 numaralı formasını giyen 22 yaşındaki genç Arjantinli Raul Bobadilla oldu. İsviçre liginde geçirdiği 3 sezonda 43 gol kaydeden Bobadilla, sezon başında Monchengladbach'a gelmiş. Bu futbolcunun adını ilerleyen yıllarda daha fazla duyacağız sanırım.

Caner Erkin

Gazetelerde okuduğuma göre CSKA Moskova teknik direktörü Zico tarafından kadro dışı bırakılmış. Bu çocuk birkaç yıl önce Abdullah Avcı yönetiminde harikalar yaratan 17 yaş altı milli takımımızın Nuri Şahin'le birlikte en dikkat çekici oyuncusuydu. Sol kanat gibi milli takımımızın genelde sıkıntı çektiği bir alanda oynuyor, henüz 20 yaşında ama hiçbirimizin umrunda değil. Hiçbir yetkili ona kariyer planlamasında yardımcı olmuyor. Biz Mesut Özil'in Alman milli takımını tercih etmesine kızmakla meşgulüz. Çünkü, armut piş ağzıma düş felsefemizden ödün vermiyoruz. Bizdeki yetenekleri işleyemediğimizden, başkalarının yetişdiridiği hazır yetenekleri kullanmak istiyoruz. Elimizdeki yetenekleri ise kendi hallerine bırakıyoruz.

İste sırf bu nedenden 2003 yılında Portekiz Ümit Milli takımına her iki maçta da sahayı dar eden ve Türkiye'de 4-2, deplasmanda 2-1 kazanan Ümit Milli Takımımızdan Fatih Sonkaya, Kemal Aslan, Selçuk Şahin, Sinan Kaloğlu gibi isimler bugün olmaları gereken yerlerde değiller. Oysa o gün her anlamda üstünlük sağladıkları rakiplerinden Cristiano Ronaldo 94 Milyon Euro bonservisle bugün dünyanın en pahalı futbolcusu, Quaresma kötü bir sezon geçirmesine rağmen adını bütün dünyaya ezberletmiş bir futbolcu, Bosingwa ise Chelsea'de oynuyor. Aynı senaryonun yeniden yaşanmasını istemiyorsak çok geç olmadan Caner gibi genç yıldızlarımızın kariyer planlamalarına yardımcı olmamız gerek diye düşünüyorum.

Bebeto Jr.

Bebeto'nun 1994 Dünya Kupası'nda çeyrek finaldeki Hollanda maçında attığı golden sonra yanına Romario ve Mazinho’yu da alıp kollarını beşik gibi sallayarak gerçekleştirdiği o unutulmaz gol sevinci ile doğumunu kutladığı oğlu Matheus Oliveira, şimdi 15 yaşına gelmiş, Flamengo'nun gençler takımında ve Brezilya 15 Yaş Altı Milli Takımı'nda forma giyiyormuş. Vay be zaman gerçekten de çok çabuk geçiyor. Dün gibi hatırlarım o maçı. Bebeto'dan sonra çok kişi aynı gol sevincini yaptı ama ilkler unutlmaz diye boşuna dememişler, akıllarda hep Bebeto'nun o görüntüsü kaldı.

Matheus'un yanı sıra Romario'nun, o yıl doğan oğlu Romarinho da bugün 15 yaşında ve Vasco de Gama'da oynuyormuş. Mazinho'nun oğlu Thiago Alcantara ise 18 yaşında ve Barcelona B takımı ve İspanya 19 Yaş Altı Milli Takımında forma giyiyormuş.

Emin Yalın

Schalke 04'ün Twente ile oynadığı hazırlık maçında ikinci yarının başında oyuna girdi ve Felix Magath tarafından 51. dakikada oyundan alınarak, sahada yalnızca 6 dakika kalabildi. Ümit milli takımımızda da oynayan 1989 doğumlu bir orta saha oyuncusu Emin. Bu sezon Nürnberg'den Schalke'ye transfer oldu. Umarım Almanya'da çalıştırdığı her takımda başarılı olan Felix Magath'ın gözüne girer ve Halil'le birlikte Schalke'de iyi bir sezon geçirirler.