ANA SAYFA

Etiketler

masa tenisi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
masa tenisi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Ağustos 2013 Çarşamba

EKİPMAN DENEMELERİ KREANGA CARBON

Uzun zamandan beri kullanmakta olduğum tahtadır kendileri.  Şu aralar piyasada bulmak oldukça zor.

Tahta off+ sınıfındadır ve doğal olarak gayet hızlı bir tahta. Ancak diğer off+ lardan daha hızlı değil. Bu tahta sadece hızlı olsun diye üretilmiş bir tahta değildir bilginiz olsun. Hızlı fakat kontrol noktasında da sizi yarı yolda bırakmayacak bir tahta. Çok hafif olan yapısı uzun oyun ve rallilerde size avantaj veriyor
Görüntü itibarıyla zaten mest edici bir duruşu vardır ve elinize oturan sapı size güven verir.
Ben tahtayı backhandde bryce fx ve forhandde donic  coppa co platin ile kullanıyorum.
Bryce sert bir lastik ve maximum sünger kalınlığı olduğu için solüsyonlayarak oynuyorum. Solüsyon kullanmazsanız odun gibi bir şey oluyor.

Bryce Oldukça uygun tepkiler veriyor. Hız ve spin konusunda sizi yarı yolda bırakmıyor. Tahtanın özelliği olan hız ve hafiflik sayesinde gönlünüzce şut çekebiliyor ve spin atabiliyorsunuz. Bryce zaten rüştünü ispat etmiş bir lastik olduğundan uzun uzun anlatmaya gerek yok.

Platin for hande beklediğimden daha iyi bir sonuç verdi. Side spin (yan falso) ve blok konusunda bryce dan daha iyi. Top spin ve şutlarda biraz sıkıntı veriyor alışmak gerekiyor. Lakin platin Bryce a göre daha yüksek atıyor. Bu nedenle dışarı çıkan top spinleriniz ve şutlarınıza üzülüyorsunuz. Servisi olabildiğince dolu atmak için platini kullanıyorum. Bryce o konuda biraz daha zayıf.

Masa üstü ve orta mesafede kontrol sağlamak gayet kolay. İlk bir kaç antremanda sorunlar olabilir ancak bence tahtanın en iyi yanı KOLAY ALIŞIYORSUNUZ. Birkaç maç sonra sanki size özel yaratılmış bir tahta gibi düşünmeye başlıyorsunuz. Nizami olmayan, tek ayak üstünde, yada zor vuruşlarda çok şaşıracak derecede güzel sonuçlara ortaya çıkıyor. Pro ekipmanların en büyük handikabı doğru vuruşu yapamazsanız sayı verirsiniz. Ama kreanga da bu minimum seviyede. Top tahtanın köşesine çarpsa bile güzel vuruşlar çıkabiliyor. Bunun nedeni ULC denilen ve çapraz olarak yerleştirilmiş carbon katmanından kaynaklanıyor.

Bu tahta ile 10 dan fazla lastik denedim. Sonuçta tahtanın öyle bir yapısı varki lastiğin karakteri biraz geri planda kalıyor. Diğer tahtalarımla denediğimde bir daha asla kullanmam dediğim lastikleri tekrar tekrar yapıştırıp oynuyorum.

DEĞERLENDİRME

TAHTA: 10 üzerinden 9
BRYCE 10 üzerinden 7
PLATİN 10 üzerinden 8

Tahtanın avantajları:
1- Alışılması kolay bir tahta
2- Off+ olmasına rağmen kontrol hala sizin elinizde
3- Mesafe sorunu olmaksızın istediğiniz yere topu rahatlıkla gönderebiliyorsunuz
4- Çok hafif olması uzun maçlarda ve uzun rallilerde size avantaj sağlıyor
5- Top hissi çok iyi ve istenmeyen titreşimler yok.

Dezavantajları:
1- Off+ diye sunuluyor ama o kadar hızlı değil (bir gergely yada tricarbon değil)
2- Üst yüzeyindeki renkler birkaç yapıştırmadan sonra siliniyor.
3- Lastiklerin karakteri biraz geri planda kalıyor.

7 Temmuz 2011 Perşembe

lastik ve sünger kalınlıkları

Bir arkadaşımın uyarısı üzerine bu yazıyı yazma gereği duydum. Lakin bunu yazmayı unutmuştum.
Lastik ve Sünger kalınlıkları....

Bir rakette bulunan lastik ve süngerlerin toplam kalınlığı federasyonun onayladığı şekli ile en fazla 4 mm olabilir. Bu da demek oluyor ki, ne yaparsanız yapın belli bir kalınlığın üzerine çıkamazsınız.

Peki ama sünger ve lastik kalınlıkları rakete nasıl bir karakter kazandırır?
İnsanlar neden kalın veya ince lastik tercih ederler?

Profesyonel oyunucular tahtayı ve lastikleri ayrı ayrı alıp yapıştırmak süretiyle kendilerine kombine bir raket yaparlar.
Daha da profesyoneller (belki de daha da abartanlar demek gerek) Tahtayı, lastiği ve lastiğin altındaki sünger kısmını ayrı ayrı alıp yapıştırırlar. Ancak bu işlem gerçekten zordur ve yapıştırıcının yayılması, düzgün yapıştırmak, hava kabarcığı bırakmamak gibi büyük sıkıntılar yaşanabilir. Eğer çok iyi değilseniz ya da kendinize çok güvenmiyorsanız tavsiye etmem.
Gelelim lastik kalınlıklarına; Lastik kalınlığı ne kadar çok olursa raketin hızı o kadar yüksek olacaktır. Ama bu sporda değişmeyen kural yine işbaşında, hızı artırdıkça kontrolü azaltmak zorunda kalırsınız. Kalınlık artarsa kontrol azalır. Lastik kalınlığının fazla olması vuruş anında topu hissetmenizi zorlaştırır.
Eskiden süngerleri kalınlaştırmak ve yumuşatmak için uzun uzun solüsyonlar sürülürdü. Solüsyonlanan sünger şişerek kalınlaşır, uzar ve yumuşar. Dolayısıyla uzayan ve büyüyen sünger lastiğin üzerindeki gerilimi artırarak spini ve hızı artırır. Şişerek kalınlaşan lastikte hızı artırır. Aynı zamanda yumuşayan lastik kontrol konusunda da iyi bir performans verirdi. Bu nedenle geçiş dönemi pek çok sporcu için sancılı olmuştur.

Kalın sünger yeterince yumuşak ise kontrol biraz daha kolay olabilir. Ancak hem kalın hem de sert ise kontrol çok zordur.

Eğer lastik kalınsa ve sünger ince ise kontrol çok daha zorlaşır ve top lastiğin kalın katmanından geçemediğinden spin ve falso konusunda da başarılı olmayabilir. Ancak sert ve kalın lastik kısmı yüzünden çok fazla bir hız kazanır.
Tam tersi olduğunda yani lastik ince, sünger kalın olursa topun lastiğe kadar gömülebilmesi nedeniyle spin ve falsolar başarılı olur. Ancak kalın lastiğe göre hızı azalır.

Yeni başlayanlar için yumuşak ve ince sünger (1,8 yada 1,9) daha uygun olacaktır. Hızı artırmak gerçekten kolaydır. Ancak kontrolü artırmak daha zordur. Bu nedenle önce kontrol konusuna ağırlık verilmesini öneririm. Oynadıkça eliniz düzgünleşir. Hızlı oynamaya başladıkça raketi hızlandırmayı düşünmeyin. Bu en çok karşılaşılan hatadır. Yeni başlayan birisi bir iki maç kazandıktan sonra gözünü karbon tahtalar, sert ve kalın lastiklere diker. En kısa zamanda bunlardan bir raket yapar. İlk bir kaç oynamasında "ya arkadaş bu süper bişeymiş ya, ben buna neden daha önce geçemdim" der.
1 ay kadar sonra daha önceden yenebildiği kişileri artık yenemediğini görür. İşte sonuç.
Eğer raketinize alıştıktan sonra hızınızı artırsanız biraz daha bekleyin. Artık bir süre sonra attığınız şutlar, spinler filede kalmaya başlarsa raketinizi yükseltebilirsiniz.

Bu sadece benim tavsiyem, pek çok profesyonel sporcu bana katılacaktır. Belki de katılmayacaktır. Ama sonuçta herkesin hem fikir olduğu belki de tek nokta. En iyi ekipman kişinin kendisidir...

İyi oyunlar....

10 Ağustos 2010 Salı

Masa Tenisi Ekipman Markaları

Masa tenisi sporunda da her sporda olduğu gibi ekipmanların üretimi ve pazarlamasını yapan firmalar bulunmakta ve farklı alternatifler sunmaktadırlar.

Ama bu sporun markaları diğerlerine göre daha şanslılar. Çünkü eğer futbol oynuyorsanız bir krampon ve bir futbol topu size yetecektir. Ancak masa tenisine gönül verdiyseniz iş biraz karışabilir. Profesyonel bir oyuncu lastiklerini 3 ila 6 ay arasında değiştirir. Yani yılda en azında 2 çift lastik almak zorundadır. Daha az profesyoneller ise her maç kaybettiklerinde suçu ekipmanına atarak ekipmanalarını değiştirmek fikrine kapılabilir. Ya da benim gibi her ekipmanı denemek arzusuyla yanıp tutuşabilir. Bazı insanları evlerinde 10 larca raket bulunmaktadır. Kimisi koleksiyon boyutuna ulaşmıştır.

Gelelim markalara:

BUTTERLY: Bu marka dünyanın en çok tanınan markasıdır. Aynı zamanda en çok oyuncuya sponsor olan firmadır. Büyük marketlerde bile bu markanın hazır raketlerine rastlamanız çok doğaldır. Japon menşeili olan firmanın şu an için sponsor olduğu en önemli oyuncu Alman TİMO BOLL dur. Firmanın genel fiyat politikası biraz yüksekdir. Kalite açısından oldukça iyi ürünleri mevcuttur. Hem lastik Hem de tahtaları gayet güzel ve kalitelidir. Dezavantajı fiyatları ve ürün yelpazesinin çok geniş olması (karar vermek oldukça yorucu olabilir).

STİGA: Efsane markalardan birisidir. Özellikle eski tarihlerde piyasaya sattığı tahtaların kalitesi hiçbir otorite tarafından yadsınamayacak kadar iyidir. Markanın sponsor olduğu oyuncular çok azdır. Bu da reklamını ve bilinirliğini önemli ölçüde zedelemektedir. Stiganın tahtalarının, lastiklerine oranla daha iyi olduğu kabul edilir. Stiga İsveç markasıdır.

DHS: Dünyada en çok satan masa tenisi markasıdır. Dhs, Çin Milli takımının sponsorluğunuda yapmaktadır. Özellikle klasik çin lastiklerini almak istiyorsanız uygun fiyatla ve güvenilir bir markayla çalışmakta işin içindeyse bu marka size hitap edebilir. Ayrıca KİNG gibi bir tahtanın üreticisi olan bu marka WANG LİGİN imzalı bu tahtayı dünyanın en pahalı fiyatıyla piyasaya sunmaktadır.

729 FRİENSHİP: Bir çin markası daha, Bu markanın en büyük özelliği çok uygun olan fiyatları. Ucuz etin yahnisi olmaz diyenler için söylüyorum. Bu etin yahnisi de oluyor külbastısıda. Ama sizi uçurmasını da beklemeyin.

DONIC: Alman ürettim olan markanın özellikle lastikleri rakiplerini zorluyor. Tahtaları konusunda aynı şeyleri söylemek zor.

XIOM: Piyasaya yeni girmiş olan bu marka Stiganın eski mühendisleri ile çalışmaktadır ve inanılmaz kaliteli işçiliklerle üretim yapmaktadır. Piyasaya girer girmez kendine üst sıralarda yer bulmuş bir markadır. Dezavantjlı olduğu nokta ise fiyatı. Aslına bakarsanız işçilik kalitesi göz önüne alınırsa fiyatları çok da pahalı değil gibi. Üretim orjini Kore

NİTTAKU: Japon markalarınadan birisi. Özellikle MA LONG la olan sponsorluk anlaşması ile marka bilinirliği çok artmış olan üreticinin en bilinir ürünü Premimum toplarıdır. Bu topların kalitesi tüm otoritelerce kabul edilmiştir. Ayrıca Müzik aleti yapımında kullanılan teknolojilerle tahta üreten firma bu konuda geröekten çok iddalıdır. Ürettiği tahtaların hissini başaka hiçbir markanın veremeyeceğini söyleyen birçok kulanıcı bulunmaktadır.

Bunların dışında: AVALOX, STAG, DR NEUBAUER, ANDRO, TSP, YASAKA, TİBHAR, KOKUTAKU, JOOLA, KILLERSPİN, JUIC gibi bir çok firma bu spor branşında faaliyet göstermektedir. Ama asıl olan şu ki en iyi marka veya en iyi tahta gibi bir söylemde bulnumak kesinlikle yanlış oluacaktır. Lakin herkes için iyi olan farklıdır. Unutulmamalı ki 3 sene üstüste dünya şampiyonu olmuş olan LİGİN bile 30 tl lik lastiklerle şampiyon olmuştur. En iyi Ekipman kişinin kendisidir.

MASA TENİSİ RAKETLERİNDE KULLANILAN YAPIŞTIRICILAR

Masa Tenisinde, lastikleri tahtaya yapıştırmak özen isteyen ve gayet önemli bir konudur. Bu iş için kullanılan özel yapıştırıcılar ve yapıştırma yöntemleri uygulanır. Eskiden SOLVENT içeren uçucu ve sağlığa zararlı olan bir yapıştırıcı kullanılırdı. Ama artık bu yapıştırıcının kullanımı yasaklandı. Resmi maçlara çıkmadan önce oyuncular raketlerini ENEZ adı verilen bir cihaza koyuyorlar ve bu cihaz raketteki kokuya göre onay veriyor veya vermiyor. Bundan ötürü tüm profesyonel oyuncular bu yapıştırıcıları kullanmaktan vazgeçtiler. Bazı oyuncular halen su bazlı ve kokusuz yapıştırıcılara laışamadıklarından performanslarında ciddi düşüşler yaşamaktalar.

Peki ama neydi bu yapışıtırıcıların özellikleri?

Bu yapıştırıcılar lastiğin arka tarafına (sünger kısmına) sürülerek bir müddet kuruduktan sonra tahtaya yapışıtırılırdı. Bu yapışıtırıcı solvent içerdiğinden uygulandığı yerde kurudukça şişme ve genişleme özelliği gösteren bir yapısı vardır. Bu da demek oluyor ki süngere tatbik edilen solvent süngerin içine işleyerek genişliyor, sünger şişmeye ve kalınlaşmaya başlıyor. Ayrıca genişleyen ve büyüyen sünger lastiğide gerginleştirmeye başlıyor. Süngerin şişmesiyle gerilen lastik balon etkisi gibi bir etkiyle daha hızlı ve sürtünmesi yüksek bir özellik kazanıyor.

Bu yapıştırıcılar yasaklanmadan önce tüm üretici firmalar oyuncular tarafından solüsyon olarak da anılan bu yapıştırıcılara uygun lastikler üretmekteydiler. Yasaklardan sonra lastik ve sünger yapılarında köklü değişikliklere yöneldiler. Bu yasaktan sonra su bazlı yapıştırıcılar kullanılmaya başlandı. Su bazlı yapıştırıcılar kesinlikle şişme ve ya genişleme gibi özellikler göstermezler. Böylece üreticiler Su bazlı yapıştırıcılara uygun geliştirdikleri lastikleri YENİ NESİL LASTİKLER diye satmaya başladılar.

28 Temmuz 2010 Çarşamba

MASA TENİSİ RAKET LASTİKLERİ

Bir raketin en önde olan yeri ise lastiklerdir. Tahtalarda olduğu gibi bu ekipmanlarda kendi içinde 2 ye ayrılır.
A: Çin lastikleri
B: Avrupa-Japon lastikleri.
Çin lastikleri denilenler sadece Çin’de üretildiği için bu adı taşımazlar. Bu tarz lastikler Avrupa ve Japonya dada üretilirler. Bunların en önemli özelliği dış yüzeylerinin (Topa temas eden tarafları) yapışkan olmasıdır. Topu masaya koyup raketi de üzerine hafifçe bastırıp raketi kaldırdığınızda top rakete yapışarak belli bir süre öylece kalır.
Avrupa ve Japon lastiklerinde üst yüzey böyle yapış yapış olmaz. Bu lastikler diğerlerine göre daha hafif ve daha yumuşaktır.
Çin lastikleri ile falso vermek ve kesmek çok daha kolaydır.
Çin lastikleri daha dayanıklı ve geç eskiyen bir yapısı vardır.
Çin lastikleri daha ucuzdur.
Avrupa lastikleri nispeten daha zor falso üretseler de rakibin falsolarından daha az etkilenirler.
Avrupa lastikleri Çin lastikleri kadar bakım istemezler. Çok fazla temizlemeden de oynanırlar.
Avrupa lastikleri daha hafiftir.
Avrupa lastikleri daha yumuşaktır. Çünkü üst yüzeyi yapışkanlı ve topu tutan özelliğinden dolayı Çin lastiklerinin hızı çok azdır. Bunun önüne geçebilmek için Çinli üreticiler sünger kısmını çok sert ve yoğun yapmak zorunda kalırlar. Bu nedenle hissi azalır ve ağırlığı artar.
Yumuşak lastikleri kontrol etmek daha kolaydır.
Genel özellik olarak Çin lastikleri ne kadar iyi falso üretirse o kadar da iyi falso yerler. Ayrıca sert süngere sahip olduklarından hissi azdır ve bu nedenle kontrol etmek zorlaşır. Ama Çin lastikleri ile iyi oynayabilen bir sporcu iseniz rakiplerinize sizden gelen spinler ve falsolar kabus olur.
Bu saydığımız lastikler düz lastiklerdir. Bir de tırtık veya pütür denilen lastikler vardır. Bu lastiklerin üst yüzeyi düz değil pütürlüdür. Onların atış açısı spini daha farklıdır. Eğer rakibinizin pütürlü lastiği varsa sorun da vardır. Çok fazla top spin üretiyormuş gibi bir hareketle size gelen topun aslında hiç dönmediğini, siz topu fileye taktığınızda anlarsınız. Yada kesme hareketi yaptığında aslında topun yan falsolu geldiğini… Eğer bir oyuncu pütürlü lastik kullanıyorsa bilin ki Pütür taktığı tarafı zayıftır. Eğer profesyonel değilseniz veya ders veren bir hocanız yoksa pütür kullanmayın.
En son lastik türü de yine üst yüzeyi düz olan fakat bir mermer kadar kaygan olan ANTİ lastikleridir. Bu lastikler karşıdan gelen tüm falso, spin ve kesmeleri yok eder. Çünkü top lastiğin kaygan yüzeyine çarptığında patinaj çekmeye başlar ve ivmesini kaybeder. Bu tarz lastik kullananlar rakipten gelen falsoları karşılayamayanlardır. Ama sizede falsolu top gönderemezler.
Yeni başlayan biri iseniz düz lastik sizin için en hayırlısı olur. Ama burada da karar vermeniz gereken asıl konu, ÇİN mi Avrupa-Japon mu?

MASA TENİSİ TAHTALARI

Bu sporun en önemli enstrümanı olan raketlerden bahsedelim. RAKET:
Raket iki ana parçadan oluşur. 1. Sap ve tepsi kısmından olan tahta 2. Kırmızı ve siyah olmak üzere iki parça olan lastikler. Spor mağazalarında satılan ucuz raketlere hazır raket denilir. Bu raketlerden alırsanız bununla oynarsınız. Ama profesyonel anlamda oynamak istiyorsanız ya da gerçekten iyi oynadığınız düşünüyorsanız, bu hazır raketler sizin ihtiyacınıza çözüm olamazlar.
Hazır raketler sizin oyununuzu geliştirmez. Yanlış bile vursanız doğru gidebilir, yada doğru vursanız yanlış gidebilir. Bu yüzden tavsiyem hazır raket alacağınıza ucuz yollu bir kombinasyon (profesyonel raket)yapmanızdır. Bu raketlere kombinasyon denmesinin nedeni tahta ve lastikleri ayrı ayrı satın alınıp yapıştırılmasındandır. 1000 lerce tahta ve bir o kadar da lastik arasından istediğiniz kombinasyonu oluşturmanız size kalmıştır. Bu kadar çok seçenek içinde boğulan çok kişi gördüm. Bunlardan biride bendim.
Bu nedenle tahta ve lastiklerin genel özelliklerini yazarak bir nebze olsun fikir sahibi olunabileceğini umuyorum.
TAHTALAR:
Ana hatları olarak 2 ye ayrılırlar. A: tamamen ağaçtan yapılanlar.
B: İçerisinde kompozit malzeme kullanılanlar.
Tamamen ağaçtan yapılanlar çoğunlukla daha yumuşak ve sakin huylu tahtalardır. (tabiî ki kullanılan ağacın yapısına göre değişir.) yapıldığı ağacın özeliklerini yansıtır. Yumuşak bir ağaçtan yapılmışsa hissi çok defans yönü kuvvetli ve hızı yavaş olur. Yapımında kullanılan ağaç sert bir ağaç ise hızı yükselmesinin yanı sıra kontrol ve defans yönünü zayıflatır.
Bildiğim en yumuşak ağaç BALSA dır. Pek çok tahtada bu ağaç kullanılır. Çünkü ucuz ve çok hafif bir ağaçtır. Bu ağaç ile yapılan raketlerde genelde kalın ve yumuşak olurlar.
Sert ağaçlara örnek ise abanoz limba ve en çok beğenilen ve kullanılan Hinoki ağaçlarıdır. Bu ağaçlardan yapılan tahtalar daha sert daha hızlı ve spin yönü kuvvetli tahtalardır. Özellikle hinoki ağacı sadece Japonya da yetişen nadir bir ağaç olduğundan bu tahtalara pahalıdır.
İçerisinde kompozit malzeme barındıran tahtalar çoğunlukla en hızlı tahtalardır. Off+ denilen hıza bu tahtalarla çıkılır. Bu kadar hızlı olduğundan kontrol edilmesi de o kadar zordur. Kompozit malzemeler KARBON dur. ARYLATE, TAMCA, ULC, ZYLON, KEVLAR gibi çok sert malzemelerdir. (Mesela kevlar kurşun geçirmez yelek yağımında kullanılır) Bu karbon katmanlar hızı artırdıkları gibi swet spot denilen tatlı vuruş noktasını da genişletirler. Ağaç raketlerde top raketin kenarlarına yakın yerlere çarparsa istediğiniz yere gitmez. İstediğiniz yere atabilmeniz için topa raketinizin neredeyse tam ortasıyla vurmanız gerekir. Karbon raketlerde bu orta nokta(tatlı vuruş noktası) biraz daha geniştir. Aşağıda resmini gördüğünüz raket tahtası Butterfyl'ın arylate karbon tahtasıdır.


Eğer yeni başlayan bir sporcuysanız karbon tahtaları çok fazla düşünmeseniz iyi edersiniz. Lakin topa vurunca "ya bu top uçuyo" tarzında anlam veremediğiniz sorunlar yaşamanız mümkün. Karbon olmayan tahtalarla istediğiniz yere topu atmanız nispeten kolaydır. Ama karbon tahtalarla eğer istediğiniz yere topu atabilliyorsanız her attığınız top süratli ve spinli gidecek ve rakibiniz zorlanacaktır. Ama istediğiniz yere atabiliyorsanız...

MASA TENİSİ

Yeteri kadar değer verilmediğini düşündüğüm bir spor dalı da MASA TENİSİ dir. Bazıları adına pinpon dese de bu sadece oyun amaçlı oynayanların söyleyeceği bir isimdir. Bu sporu yapanlar için gerçek adı MASA TENİSİ dir. Masa tenisinin tarihçesi ile ilgili bilgiler bir çok internet sitesinde mevcuttur bu yüzden bu konuya değinmek istemiyorum. Benim burada anlatmak istediğim asıl mesele bu sporun diğer sporlardan farkı…


Bilinen sporların pek çoğunda (özellikle takım sporlarında) pasif dinlenme denilen durum yaşanır. Eğer top yada başka bir spor aleti sizde değilse dinlenmek için biraz da olsa zamanınız vardır. Yada yüzme, koşma gibi sporlarda ise müsabaka anında pasif dinlenme durumu olmaz ise de düşünmeden müsabakayı devam ettirebilirsiniz.

Her spor kendine göre belli bir disiplin, zeka, güç ve yetenek göstermenizi gerektirir. Ama masa tenisinde işler biraz daha farklıdır. Topun sizden gitmesi ile size tekrar dönmesi arasındaki süre en fazla 2 saniyedir. Bu 2 saniye içinde tekrar yerinizi almalı rakibin vuruşunu gözlemeli topu takip etmeli ve ona göre bir strateji belirleyerek tekrar topa hamle yapmalısınız.

Böyle anlatılınca sanki bir atomu parçalayacakmış kadar karmaşık bir şey yapıyormuşuz gibi göründüğünün biliyorum. Okuyanlardan “altı üstü pinpon bu topa vurursun gider geri gelirse bir daha vurursun” dediğinizi duyar gibiyim. Ama o vurursun gider kısmında bile yukarıda yazılanları yaptığınıza eminim. Siz fark etmeseniz de bunları yaparsınız. Bu nedenledir ki bu sporu yaparken başka şeyler düşünmek gibi bir lüksünüz olamaz. Buda bir nevi motivasyon ve deşarj olma şekli olarak kullanılabilir. Bugün bazı psikologlar tedavi amacı ile hastalarına bu sporu tavsiye etmelerinin nedeni de budur.

Ayrıca masa tenisi oynamak için kramponlar, özel sahalar uzun bir zaman ayırmak gibi dertlerinizde yoktur. Takım elbise ile çalıştığınız işinizden çıktığınızda partneriniz de varsa masanın başında ceketinizi çıkararak bile oynayabileceğiniz bir oyun.

Hatta bazı maddi durumu iyi olanların 300-500 tl gibi bir fiyatla satın alabileceği orta kalitede masa ile ömrünün sonuna kadar kendine bir spor sahası alacağını da unutmayalım.

Bu sporun en önemli enstrümanı raketlerdir. Hemen her spor mağazasında bulunan ve çifti bir paket sigara fiyatına satılan raketlerden tutunda bir devlet memuru maaşlarına kadar fiyatlandırılabilen profesyonel raketler bulmak mümkündür. Siz yeter ki oynayacak yer ve kendinize bir rakip bulun.