Güncel etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Güncel etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4 Haziran 2013 Salı

Yaprak döker bir yanımız...

Bursa'da toplanan binlerce kişi polis müdahalesi olmadan demokratik ve olaysız bir protesto gerçekleşti, 
diğer illerimizde de aynı tablonun olması dileklerimizle.

dedik ama  kötü haber gelmekte gecikmedi,
 CHP Antakya Gençlik Kolları üyesi Abdullah Cömert isimli genç başına aldığı sopa darbeleri sonucu hayatını kaybetti..:(

Turkiye'de son birkac gundur yasananlarin aci ozeti!.. Tum Dunya'ya Saygilarimla -
 Brief summary of the dramatic events taking place in Turkey for the past couple of days!.. 
With my regards to the rest of the World.(youtube dan alıntı)
P.S. Video'daki muzik / Song in the Video: Sefiller'den "Halkin Sarkisini Duyuyor musun?" /
 "Do You Hear The People SIng?" from Les Miserables


Dedem o ellerini öpeyim başıma taç edeyim seni:*
Sadece yeni nesil değil Atasının yolundan şaşmayan!

Basın paparazzi yoksa hiçmidir ülkemizde?
Nasıl bu hale geldi olaylar peki?
image is worth a thousand words...
Help us spread the reality of Turkey affecting both our humans and our animals... 

 BEFORE DAWN
A new day in Turkey... a chance for the Turkish government to understand WHY this has happened and the real meaning of the word DEMOCRACY.


SHARE!!!


03.06.2013 bak bi ayyas capulcu ibadetini yapiyo tayyip efendi.biz gazdan kacarken kardesimiz namazini bozmadi.
lutfen bunu yayin ibret olsun provakasyon diyene,bu eylemi partilere baglamaya calisana.(facebooktan alıntıdır)ama es geçilmemeliydi
Süslenmiş dikkati iyi çekmiş kendi adına kardeşim ama,
Polis emir kulu değildir tercih meselesidir bu, kanunen de red hakları oldugu yazılı günlerdir heryerde.
Oğluna sarılıp ağlayan polisin verdiği suyu almayan anne beni ağlattı bu gece!
Ya yerdeki o zalimlerin evladı olsaydı hunharca vuracaklarmıydı öldüresiye?
Okan Bayülgen in anlatımıyla:
Gösterilere müdahale etmek tercih değildir, emir gelir sen yaparsın. Gaz bombası atmak tercih değildir amirin söyler sen yaparsın. AMA250 gr. ağırlığındaki gaz bombasını lazer Pointer ile göstericinin tam kafasına denk getirmek tercihtir. Bir kadını 10 kişi yerlerde sürükleyerek dövmek tercihtir. Panzerden tazyikli suyu göstericinin göğsüne 30 derece açıyla 10 metre yakınlıktan sıkmak tercihtir. Akp gençlik kolları birliğiyle duvar kenarına sıkıştırılan bir insanı yüzünü tekmeleyerek dövmek tercihtir. Onlarca insanı kör, sakat bırakmak, panzerle ezmek, öldürmek tercihtir. Döverken keyif alıp "canımsın" demek tercihtir. Tercihini bunlardan kullanan insan değil insanlığını yitirmiş kansızın tekidir..
Çok materyal var herkes heryerde paylaştı o yüzden uzatmıyorum ama tarihe acı bi hatıra olarak kazındı bir gün daha ne yazık ki bir de can feda oldu bu uğurda...Yarı benim yarı medyadan alıntıdır cümleler ve resimler.

16 Ağustos 2012 Perşembe

Melissa Ural bebişinin öpücük sorunsalı

Gün geçmiyor ki sadece doğduğu gün ya da ana babasının yanındayken isimleri anılan haber olan mini şöhretlerimiz veryansın edip kendinden söz ettirmesin sevgili dostlar.Şimdi Melissanın bi öpcük sorunsalı var oldum olası çocukluğundan beri bu çok açık, bakınız ispat hele ilk resim koparttı beni:)

Annesinin her klibinde dudaklarını büzüp ittirip bana ne ve öpücük yaptığını anımsatırım size ve aynı pozu azcık büyüyen anne taklidi olan genç kız vericektir bilinç altında zaten kazılı bu bakış bakınız:


Ben hak veriyorum öyle bir ağırlığın altında eziliyorlar ki, annen daha güzel daha başarılı,bakalım kızı-oğlu ne olacak, babası kadar yakışıklı olmıcak bu çocuk,okumazda şimdi bunlar ya da paralı okullarda ittire kaktıra bi yere gelirler caanım çevreleri geniş..sürekli işittikleri sözler bunlar. Yazıktır!
Böyle böyle kompleksli ve dikkat çekmek için ne yapacağını sapıtmış bir nesil yetişiyor, yanısıra sosyal medayada sürekli çok eğlenceli, mutlu, paranın satın alabildiği her şeye sahip olduklarını milletin gözüne sokmaya çalışıyorlar, twitter ve facebook bağımlısı bizler olmamışken bunlar enik yaşta ellerinden düşmüyor hava atmalara doyamıyorlar. Ben ailelerin psikiyatr eşliğinde sürekli ilgilenmelerinden yanayım kendi hayatlarını yaşayabilmeleri adına,ama nerdee o itina ?
Çocuklarının her saçma sapan haberinde yanındayım güveniyorum ve SİZE NEEE mesajı vermekle ağlamakla olmuyo malesef bu işler,onları izleyen hayran olan özenen yaşıtları var bi ton.Bunu isteyen kendileri zaten.
.

Neyse diğer örneklere dalmıcam ama dün bizim annesinin fotokopisi tombiş melissa, babişini nedense asansörde sıradışı biçimde öpmüş yanak gıdık değil de dudaktan - kime ne dicem de- zurnanın zırt dediği yer  nasıl neden gerek duymuşsa bunu özellikle yapıp resmini çekip paylaşmış, twitter takipçi sayısı yerlerdeyken tavan yaptı böylece dün ve sırf rt lesin diye nasıl yalaka nasıl abuk mesajlar aldı bi göz atabilirsiniz.
Abisinin twitterı dışa kapalı ve bişey paylaşmamış belirtmeden geçemicem.
Sevgi göstermenin tek yolunun alışveriş ve öpücük olduğunu düşünüyor olabilir, daha çok genç, resim önce kendimiz için çekilirdi eskiden anı olsun diye de ama bu çocuğun belliki ispatlamak isteği bişeyler-birileri var ve benim ilk aklıma gelen üvey anne sendromu. Nispet yapmak istediği o suratsız, konuşmayan, hiçbir mekanda eşi ve onun çocuklarıyla görülmeyen ve de doğurmayan analığına "baba benim! en büyük aşkı da benim!" demek istemiş olamaz mı bu çocuk? Benim aklıma ilk bu geldi nedense o kadar masumca ki.
Ve günün haberi sebebiyle güncelleme: üvey anne hamile!! yaaaa ben demiştim diy miii
Bunca tepki alacağını tahmin etmeliydi zira anne babası ne yapsa haber olan çocuklar bunlar. Hadi o akıl edemedi daha yaşı 17-18, babası  ?İstediği gibi öper koklar (öyle demiş,haklı da) tamam da yavrum paylaşma bu resmi diyemezmiydi? En kötüsü gayet evcimen ve çocuklarını çok seven bir baba olduğunu düşündüğüm Hakan Ural ın düşürüldüğü durum, inanın bu çok fena:(
Sevgisini gösterme biçimi elbette farklıdır herkesin.
Dediğim gibi asla eleştirmek değil niyetim ama bi baba kızın böyle  ithamlarla suçlanması,taşlanması bi resimle hakaretlerin çığırından çıkması toplumca baba sevgisinden -evlat sevgisinden - uzak yada göstermeyi bilmiyor olmamızdan olabilir mi? Yoksa yaptıklarında hiçbir sorun yok herşey normal toplum mu anormal?
Yobazlar geriler yapıyo bu yorumları gerisi modern mi?
Linç edecek cesareti halka veren kendileri, hayatlarının her detayını özel anını paylaşmak istedikleri için  kontrolden çıkıyor bazen işler,bilinçli ya da bilinçsiz. Eleştirmenin de bi adabı olamaz mı ama?
Uzmanlar ne demiş .Tıklayın. Ama bu ergen yaştakilere ne derler bilemem konuşurlar mutlaka ağzı olan artık okuruz.
Bizi babamız yıkardı denize sokardı giydirirdi bebekken de büyüdükçe bizlere kim öğretti bunları yapmaya devam edemeyeceğimizi? İçgüdülerimiz ve biraz da toplum.Biraz da büyüklerimiz.
Bize normal yada hoş gelmeyen başkalarına gelebilir. Ama özendirici de olabilir.
Masum bi genç kız çocuğu babasını böyle öpmek isteyebilir ama her baba Hakan mı?
Tepki gösterilmesinde asıl sebep bu bence.
Pozdan çok mekan dikkatimi çekti benim, açıkhavada babasının sırtına binse, bahçede yemek yerken olsa vs böyle kötü tepkiler uyandırmayacaktı belki de.. İçtenlikle birbirini seven bi baba kızın böyle kötü sözlere  maruz kalması çok üzdü beni açıkçası. Şimdi yazdıkça yazacak herkes acıtacak yazılar..
Unutulmasın ki ilk resimdeki baba kız ve diğeri aynı, çocuklar babalarının gözünde büyümezler ve kızların en sevdikleri paylaşamadıkları bir tek babalarıdır..
Kızın yerle bir olmuş ruh halini toparlamak gene Sibele düşüyor tabii yazık ya:(
Dün full time twitterdaydı aptallar salaklar babam o size ne modunda sallama dedi millet takmıyorum dedi ama gece ağlamış ülkeyi terk edicem annee diye, nerden aklına geliyo bu seçenek? var çünkü böyle bi şansı..
Ama güçlü görünmeye çalışsa da belli ki içinde fırtınalar kopmuş.
Zaten kısa süre önce kiloları yüzünden irdelenmiş çocuk,dersleri de kötüymüş yazılmış,zayıflamış biraz geri gelmiş konuşulmuş, neye açtı da böyle şişmanladı diye birçok yazar tarafından buyrun , annesi kardeşinin babasıyla barışacak diye evi terketmiş abisiyle, Sibel in çekeceği var bu kızdan aha yazıyorum buraya.
Yardımcı olmaya ilgilenmeye çalışıp bir de hakaret işitti  şimdi ne yapsın zehir içse kızılcık şerbeti diyen bi kadın bu,adeta sabırtaşı. Çocuğun sorunları vardır ergendir normal..ama aldığı tepkiler konumundan dolayı felaket. Hele link verdiğim yazılar rezalet bu işten ekmek kazanıyolar yaa haram olsun!
Allah yardımcısı olsun ne diyelim.

Ay komik bişeyler yazıcaktım ben en üstteki resimleri görünce ama neyse, güleriz ağlanacak halimize durum bu.Sizin bu konuda düşünceleriniz nedir ki:(

9 Nisan 2012 Pazartesi

Bana Destek Olunsanıza!!



Bir de bu moda çıktı, yetmiyo sağdan soldan fırlayan reklamlarınız, daha emeklemeden yürümeye çalışmanız,blogunuzu para kaynağına çevirme halleriniz, her açtığım blogda "bana destek olun" ?!
Tesadüfen girdiğim kaç blogda gördüm bunu bilemezsiniz.Bugün yine görünce açtım ağzımı, ha okuyan alınan olsun olmasın umurumda değil benim fikirlerim benim tarzım benim çizgim, sonuç olarak burası benim çöplüğüm! Ona tepki verme buna bulaşma çamur üstüne sıçrar iz bırakır derken tepkisiz sessiz bi toplum olduk sürüye dahil olmak zorunda değiliz en azından bazı konularda renginiz belli olsun ebruli olmayın.
Destek.. ne için,neden? sen topluma ne veriyosun?
Burda ortaya çıkarttığınız şey sonuçta sizin kendiniz için yaptığınız bişey öncelikle,yazmak..iç dökmek..
yok başkalarına yardım ediyorum ben bu blogda, yok kendim için bişey istiyosam namerdim havalarında illa benim adımı twitterda yazın, yetmez face te izleyin,takibe alın dört bi yandan yoksa yazmaya devam edemem geniş kitlelere ulaşmalıyım tehdidi ve mantığı nedir biri bana açıklasın?
Bunun için hatta hediyeler veren bloglara hiçbişey demek bile istemiyorum polemik başlatmamak açısından. Hoş başlayamaz bu benim fikrim. Sabit. İlk yazımda var bu konu nerdeyse buyrun kanıt.
Yardım kuruluşu ya da sosyal vakıfmısınız logonuz var herkes bloguna koyucak allahaşkına?
Bu ara bir de çay bahçesi tadında uyanık bloggerlar türedi, falancalar klübü,yok topuklu giyenler buraya,yok babeteliler şuraya,bekarlar oraya, nedir bu toplaşma merakı canım?
ha bir de  sadece face te sayfa açtık "sizi tanıtıcaz" aman yarabbim bu sihirli sözcük mubarek sizden az izleyeni çevresi var tanıtmasa ne tanıtsa ne? aynı hızla dolu blog tanıtılıcak kaynayıp gidiceksiniz.
Siz kendinizi kendiniz tanıtın, içtenliğinizle, fkirlerinizle, kendiniz olarak yazın.. 
Diğer yazanları okuyun kendinize yakın hissettiklerinizden bir çevre gelişmeye başlar zamanla. Sabredin.
Zaten yeri geldikçe güven duyduğumz sevdiğmiz blogger arkadaşlarımıza destek oluyoruz bahsediyoruz tavsiye ediyoruz:) yardımlaşıyoruz..seve seve, ama kimse kimseden istemeden beklemeden.
size gelin toplaşalım,ya da tanıtıcam blogunu türü bişey söylüyosa karşılık isteyecektir emin olun. Lakin birini ikisini değil kaç tanesini gördüm bu biçimde. Sosyalleşmek bir oluşuma dahil olmak demek değildir illa.Gerçekten başarılı, sizi izlemese de izleyip severek okudugunuz bloglar böyle bişeye ihtiyaç duymuyorlar unutmayın ki.Sonra o kasıntı ondan gibi komik bi açıklama yaptıklarında kanmayın:p
Bu samimiyetsizliğe gaflete düşüp destek veren reklam yapanlara da ayrı Allah zihin açıklığı versin evladım demek geliyo içimden ne yalan söyliyim.
Sosyal medya  kullanmaya mecbur kalıyoruz ,sadece blog yeter ama "benim blogum yok face sayfan veya twitter yok mu ordan izleyelim" dendiği için açmak zorunda kaldık ama zamanla blogla aynı anda değil, Bunlar seçenekler halinde sidebarda sunulur. Birinden birini veya birkaçını kullanmak isteyen dilediğini seçsin diye. Aman ama sen benim face imi beğenmedin,twittera eklemedin muhabbeti getireceği bile aklıma düşmezken benim, bu delice rakam hırsı nedir nereye kadardır merak içindeyim.
Hiçbir niteliği ve yazım başarısı olmayan,sahte ilgi alakayla blog blog gezen ama kendi blogu niteliksiz bloggerların #takipedenitakipederim mantığı içinde yüzlerce "göstermelik" takipçisi olmasını inanın kimse yutmuyor:)

Bi blog gördüm atarlandım yine. Saçmalamayın dilenciye dönüşmeyin gözümüzde rica edicem.
Sosyal medya birer seçenekten ibarettir. İzlemeye zorlayıp şişirme yada niteliksiz takipçi sayıları kimseye de bişley ifade etmesin. Bunaltmayın.Aptal değiliz.Dokuz köyden kovulsak ta bu böyle.
Koyun hiç değiliz. Olmayın daha doğrusu. Büyük bir sürü haline gelmiş insanlar gözüme batmıyo değil hani.
İştahımız kabarıyo evet:p
Unutmayın insanlar koyunları yerler :))

1 Mart 2012 Perşembe

Sevgili şimdi..


Dün çok keyifsizdim.. kar yağdı, durdu..güneş çıktı.
Oturduğum kafede gözüme girdi, ne şimdi bu kar mı topluyo dedim, güldüler...

Yolunu kaybetmiş martılar geldi balkona..kocaman kocaman kanatlarıyla süzülerek,
oysa ben onlara gemiden simit atmak özlemiyle yaşıyorum aylardır.
Ben gitmiyorum onlar bana geldi herhalde. Evren gönderdi bana.
Benim gibi yollarını şaşırmışlar dedim, güldüler...

Bazen paylaşmak öyle zor ki sevdiklerini başkalarıyla.. 
sonradan gelenlerle..
öyle sahipleniyosun ki senin sanıyosun:(
yazdım twitter a, içimdeki kıskançlığa dur demeye çalışırken eş zamanlı.
Alıntı değildi o an içimden geçenlerdi.. Alıntı yaptılar..

Uyandığımda hava yağmurlumu acaba diye perdeyi kaldırdığımda durum buydu;
İşe gitmedim, yollar kapalıydı yer yer (aslında bahane tabii bu)
Bir sürü bekleyen işim var, anca oyun oynadım,içim içimi yerken..


Neyse bir mimim var çok güzel ona devam edeyim o zaman, ..ya da kalkıp işe gideyim.
EsenkalıN

13 Şubat 2012 Pazartesi

Oy tombulum tombulum yoldan geldim yorgunum

Alem ne derse desin yar ben sana vurgunum:D

Sabah kahvaltı ederken (hoş etmiyorum çoğu zaman ya) bi yandan haber programlarını izlemeyi seviyorum.
Önce bi haber çıktı : Türkiye de 22 milyon obez varmış, hemen ardından her yaz görmekten fenalık getirten birkaç doktor,birkaç öneri yığıldı ekrana. Yazın hele her gün her saat haberlerde bu konu gazeterlde bikini diyetleri,hangi sayfaya girseniz diyet ürünleri fırlar. Bir arkadaşım dolandırıldı biri hastanelik oldu bu yüzden.Resmi dolandırıcılık adilik bu.İnsanların zaaflarından çaresizliklerinden rant elde etme heveslilerine lanet olsun.
Tek çözüm bulundu özetle,uzman görüşü:" sık ama az ye" bu lafı bi kere daha duyarsam kusucam,bunu mu bilemeyip obez oluyo millet? Halk arasında da en sık duyulan laf  yani yurdum insanı görüşü: "gırtlağını tutcan yimeycen" dir .
Nasıl kırıcı ve motive etmekten uzaktır bu sözler oysaki. Sonuçta kendisiyle barışık olduğunu iddia etse de her bayan içten ie istemez mi ideal kilosunda olsun, her giydiği yakışsın, milletin diline düşmesin (milletin zaten dili kopsun) Ama yapmıyorum bişey dese de ,kendisini gelecek muhabbetten koruma içgüdüsü ile ya da konu  uzamasın diye,belki de birkaç yol denemiş başarılı olmamıştır da anlatmak istemiyordur?
Özellikle bizde bu ısrar mekanizması çalışırken kolay mı. Bir yere gidersiniz, ay evde yap diyetini, bi lokmadan nolucak, senin için hazırlık yaptım ev sahibine ayıp oluyo ama,cart curt derken daha önce diyet yapmıyomusun dediklerini unutuverirler. E sende yapmıcaksam başkasında yapmıcaksam nerde diyet yapıcam?
Hayır bu bir sağlık problemi ve hepimizin öğrendiği doğrular kesin gerçekler var mesela ;aynı gıdayı kaloriyi de alsa iki insanın bünyesi farklı çalışıyor hatta bir doktorun Kuşhan dı sanırım bir benzetmesi vardı, bir şahinle bir mercedes nasıl aynı benzini yakmıyorsa herkesin bünyesi aynı kaloriyi yakmıyor gün içinde. Hatta sporla bile.
Genetik faktörler var, ilaçlar tedaviler sebebiyle almış olanlar var,psikolojik nedenlerle yemeğe sığınanlar  var da var. Psikolojilerini daha da bozmaya kimin hakkı var allahaşkına söylermisiniz?
Zekasından kimsenin kuşku duymadığı estetik harikası blumik Ebru Şallı'nın  yaptığı "şişman kadınlar kendilerine güzel demesinler. Hiçbir erkek şişman kadınları beğenmez" açıklaması büyük tartışma yaratmıştı hatırlarsınız, o kadar akıllı ki bunu hatırlatmaya tesbit etmeye gerek görmüş sağolsun kimbilir kaç kadın bunu duyup hemen zayıfladı düşünsenize? Onun yaptığı uyduruk plates cd lerini kitaplarını almaya koşmuşlardır bu sayede belki de? Kaç kişi ona borçludur zayıflamasını acaba şu an:p
Zayıflamaya çalışan insanlara sürekli "boğazını tut hah hah" diyen hadsiz,kendini bilmez insan!

Kimse ikinci resimdeki gibi olmaktansa ilkini tercih etmez mutlaka psikolojik veya organizmasında bir sorunu vardır yoksa da oburdur zift yesindir, ama bundan sana ne?Aynı şeyleri kah nazik kah kabaca farklı insanlardan zibilyon kere duyduklarını biliyomusun? O halde seni dinleyip boğazını aniden tutabileceklerini düşünmen çok absurd çok salakça bunu söylerken kendinden utan.
Kimse beğenmez sevmez azıcık bile kilo fazlası varsa birinin nedense o diğerlerine batar söylemezlerse geberirler punduna getirip hayatım sen kilomu aldınn ya da daha löm diye bunu söyleme ihtiyacı duyarlar.
Aldıkları kilolar yüzünden evden çıkmamaya,arkadaş ortamlarından uzak kalmaya asosyalleşmeye mecbur hale getiriler. Sakın onların iyiliği için diye başlayan cümleler kurmayın.
Sağlığı içinse kendisi düşünüp önce kafasında bitirmeden senin demenle mi yüreklenecek hem de aşşağılayan burun kıvıran tavrınızla mı yapacaksınız bunu? Kaldı ki psikolojikse daha da yemesine sebep olucaksın.
Kendisi paylaşıp yardım istemedikçe öneri bile getirme hakkını nerde bulursun be hey gafil!
Her lafın başında sohbetin en hararetli yerinde,hatta hayallerini planlarını anlatırken kesip "sen bi zayıfla da önce" diyenleri görmekten bıktım. Alışveriş yaparken arkadaşına "biraz kilo versen şu çok yakışır sana" diyenleri de."Şu an iğrenç görünüyosun" demek bu resmen, yapma!
Kilolu insanın o an yerin dibine batma isteği, yüzünde apaçık beliren paramparça olup hayattan vazgeçen ifade seni mutlu mu ediyor sen nasıl insansın? Gidip kendine bişey yaparsa bunun hesabı  kimden sorulacak -ki yapanlar var, diyet ya da ameliyatlarda hayatını kaybeden insanlar var hem de duyduklarımızdan çok daha fazlası örtbas ediliyor. Şişman yaşamaktansa ölsün mü?
Alışveriş merkezinde kendi kendine kıyafetlerin bedenine bakarken "size göre yok hanfendi" diye burun kıvıran tezgahtar kendini ne sanıyosun rahatladı mı için?
Sürekli egosunu tatmin için, ay ne diyosun harikasın bencee desinler diye "ay çok kiloluyum" diyen normal insan (hatta leblebi yutmuş solucan) senden de tiksindiğimi söylemeden geçemicem. Çirkinsen çirkinsindir her haltı kiloya bağlamayın öyle bebeksi kilolular var ki bayılıyorum. Ama elbette aşırı özgüvenin dibine darı ekip abuk sabuk giyinen kiloluları saymıyorum kale almıyorum onların bu gereksiz kendimle barışığım gösterisini açıkçası .Bi yerde dengelerinin bozulmasına bağlıyorum hatta:)
Neyse bu saydığım kategorideki insanlıktan nasibini almamış insan (tekilleştirdiğime bakma topunuza diyorum)
Sinir bozucusun, hadsizsin, klişesin, beterin beterisin ve umarım aynı şeyin farklı versiyonlarını döne döne yaşarsın, tövbe edersin..(bu son cümleyi kilolarından çok çekmiş ve sonunda 30dan fazla kilosunu vermiş biri yazmış bir yere ismen hatırlamıyorum sahibini,ama anlamanız için ilk ağızdan yazdım bilin)
Ayrıca zayıflamanın yolları var tabii ki ciddi biçimde niyetine girdikten ve inandıktan sonra. Önce kişiye uygun olanının yapılması ve sabırlı olmak gerek. Sonrasında korumak için yapmanız gerekenler daha kolay tiyolar.Hepimiz yapıyoruz.
İnsanları prototipe dönüştürmeye çalışan bir toplum olduk resmen saçmalık bu.
Bu konu nerden mi çıktı? daha doğrusu çoktan çıkmıştı da taslaktı bu konu.
Haftasonu bizde olan teyzeciğimin büyük teyzemle nereye gitse elini dizine koyup "ay bu böyle etli (etli butlu demek herhalde) işte,çıkamıyo bi yere ben heryere gidiyorum (elleriyle bedeninini göstererek), biz giderken  almazsak çıkamıyo bu" deme cüreti üzerine delirmemden çıktı:(
Kaldı ki ne yazık ki benim annem de kilolu insanları sevmeyen sürekli kendi sağlıklı alışkanlıklarından bahseden,az ye sık ye  yok ben rahat edemem istemem kilo alınca hep aynıyım diyen biri.
Ağzına küçük küçük atıp lokmaları ben böyle kibar kibar az az yerim löp löp yutuyosunuz dedi teyzemin kızı ve teyzeme geçen gün resmen isyan ettim bozdum dayanamayıp sen kendi yemeğine bak boğazına dizme insanların anne ayıp oluyo ama diye.Diğer teyzem kadar patavatsız olmasa da böyle işte malesef.
Yani karşısında neşeyle ve iştahla yiyen bir şişman görürse ne pot kıracak diye dehşetle beklediğim resmen işaret ettiğim biri de benim annem. Yumurta kabuğuna bile benzemeyebiliyo işte, offf:(
En iyisi ben şişmanlıyım sen kendi kızına bak diyecekler diye korkudan susar belki:p
Ama bana napar merak ettim bak şimdi:/

Bu arada görsel araken çok şeker bir blog keşfettim bakınız:D

12 Şubat 2011 Cumartesi

Bak yine mutsuz senin her bakışın, gel beni dinle benim yavru kuşum:))

Size nefiss bir haftasonu postu geliyor:p
Öyle bir geçer zamanki de Mete ve Necati çekişmesi muhteşem 2 şarkıyla karşı karşıya gelmeleriyle devam etti malum,dizi izlememek için dirensem de annecikim çok seviyo ben de onu sürekli yalnız bırakamam dimi^^

Neyse en keyifli yanı yarışmada çaldıkları şarkılardı yerimde duramadım mest oldum:)
Sonra tabii izlemek istedim yeniden,ben şahsen çocuk şarkısına benzeyen Necatinin şarkısına da bayıldımmm işte HELVACI ve Mete nin İYİ DÜŞÜN TAŞIN ı,gerçekten o dönem var olan yeni yetmelerden bir grup söylemiş Mavi Işıklar,hem de 1964 te,
sonra da onların versiyonunu izleyin ama mutlaka izleyin ve dans edin hatta..Dönem,gençler klibi de aynı harika bişey bu:)



VE ZAMAN TÜNELİNE UÇUYORUZ ŞİMDİ GÖZÜNÜZÜ AYIRMADAN İZLEYİN AMA LÜTFEN:


VE BUNUN KLIBI YOK SADECE ŞARKISI VAR:


"faydası yoktur gözlerdeki yaşın,
gitmeden evvel iyi düşün taşın.
mutluluğu bulacağım diyorsun amma,
ne zaman? ne zaman?

bak yine mutsuz senin her bakışın,
gel beni dinle benim yavru kuşum:)

unutulsa bile aşklar
unutulmaz hiç,anılar..anılar.!

bütün yollar kapalı,
hiç ışık yok uzaklarda,
neden terk etmek istersin,
neden durmuyor zaman..."

4 Şubat 2011 Cuma

HEZARFEN

Tolga Arı önderliğinde, uluslararası bir ekip tarafından hayata geçirilen kısa animasyon 'Hezarfen', animasyon türünde kaliteli işler üretmekte sıkıntı yaşayan ülkemizi gururlandıran bir çalışma olarak tarihte yerini aldı.
Hezarfen Çelebi'nin 1632 yılında Galata Kulesi'nden yaptığı insanlığın ilk uçuş denemesini bambaşka bir açıdan, eğlenceli bir senaryoyla anlatan 'Hezarfen', yayınlandığı ilk 2 günde 35 bin kişi tarafından izlendi.
'Hezarfen'in ses tasarımı Ozan Kurtuluş'a, müzikleri ise Yannis Dumoutiers'e ait. Animasyon tarafında ise 5 kişinin imzası var:
Tolga Arı, Romain Blanchet, Chung-Yu Huang, Rémy Hurlin ve Chao Ma.
Ayrıntılı bilgi:
BURDA,
Buraya kadarı alıntı;)
İlk defa haberlerde izledim ve o kadar hoşuma gitti ki bugün de defalarca izledim,tarihe not düştüm:p ben bunu yerimmm

27 Aralık 2010 Pazartesi

Safiyeli Faik Kabusuuummmmmm:(

Ben resmen bu sempatiklik sınırlarını zorlayan,yapmacıklık sınırlarını aşan,birbirini kepaze edip gene de mutluyuz pozları veren tuhaf çiftten bıktım ya.
Kabul çok şeker insanlar,çok esprililer,ama yeter yahu.Faik amcamın bi Derya Baykal da örgü tarifi vermediği kaldı pes! Aklınıza gelecek gelmeyecek her yarışmada programda varlar survivor a yollasalar ne güzel olurdu ahahahayt:)
Aha bir görsel bulayım dedim binbir tarakta bezleri,videoları var yaa


PC den radyo az gelip televizyon karıştırırken yemekteyiz başlamış, saat doldurmaya çalışırken gözüm hep tv de olamasa da haris kıskanç insanların çok büyük bir ödül kazanacakmışçasına birbirini yemesi (yemekteyiz bu demek dimi? birbirimizi yemekteyiz:))bazen enteresan geliyo izliyorum biraz.
Faik i görünce şok oldum,bu adam kaçıncı defa katılıyo bu nasıl torpildir? Aha safiyenin kırmızı tüylü şapkasını takmış markette dolanıyo kadın arkasında kahkahalar atıyo sırf sakatat menüsü. Dil çorbası-kelle- mumbar oha:p Faik lokantası show:D
O sevimli adam canavara dönüşüp diğer yarışmacıları yerden yere vuruyodu bakalım bu sefer napıcak :/
Ay diğer yarışmacılar da benim görmekten en korktuğum resmen batan irite eden tipler.
İsimlerini bile yazasım yok Çiğdem Tunç un o çokbilmiş ukala tarzıyla Tugba nın dişetleri iğrenç yersiz gülüşü birleşince bi cıngar beklerim- ama izlemicem cinnet geldi bile :p
tedavülden kalkmış bu kadroyu toplayana yazıklar olsun diyorum.Iyyyhhhhh:/
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...