Bugün etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Bugün etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4 Haziran 2013 Salı

Yaprak döker bir yanımız...

Bursa'da toplanan binlerce kişi polis müdahalesi olmadan demokratik ve olaysız bir protesto gerçekleşti, 
diğer illerimizde de aynı tablonun olması dileklerimizle.

dedik ama  kötü haber gelmekte gecikmedi,
 CHP Antakya Gençlik Kolları üyesi Abdullah Cömert isimli genç başına aldığı sopa darbeleri sonucu hayatını kaybetti..:(

Turkiye'de son birkac gundur yasananlarin aci ozeti!.. Tum Dunya'ya Saygilarimla -
 Brief summary of the dramatic events taking place in Turkey for the past couple of days!.. 
With my regards to the rest of the World.(youtube dan alıntı)
P.S. Video'daki muzik / Song in the Video: Sefiller'den "Halkin Sarkisini Duyuyor musun?" /
 "Do You Hear The People SIng?" from Les Miserables


Dedem o ellerini öpeyim başıma taç edeyim seni:*
Sadece yeni nesil değil Atasının yolundan şaşmayan!

Basın paparazzi yoksa hiçmidir ülkemizde?
Nasıl bu hale geldi olaylar peki?
image is worth a thousand words...
Help us spread the reality of Turkey affecting both our humans and our animals... 

 BEFORE DAWN
A new day in Turkey... a chance for the Turkish government to understand WHY this has happened and the real meaning of the word DEMOCRACY.


SHARE!!!


03.06.2013 bak bi ayyas capulcu ibadetini yapiyo tayyip efendi.biz gazdan kacarken kardesimiz namazini bozmadi.
lutfen bunu yayin ibret olsun provakasyon diyene,bu eylemi partilere baglamaya calisana.(facebooktan alıntıdır)ama es geçilmemeliydi
Süslenmiş dikkati iyi çekmiş kendi adına kardeşim ama,
Polis emir kulu değildir tercih meselesidir bu, kanunen de red hakları oldugu yazılı günlerdir heryerde.
Oğluna sarılıp ağlayan polisin verdiği suyu almayan anne beni ağlattı bu gece!
Ya yerdeki o zalimlerin evladı olsaydı hunharca vuracaklarmıydı öldüresiye?
Okan Bayülgen in anlatımıyla:
Gösterilere müdahale etmek tercih değildir, emir gelir sen yaparsın. Gaz bombası atmak tercih değildir amirin söyler sen yaparsın. AMA250 gr. ağırlığındaki gaz bombasını lazer Pointer ile göstericinin tam kafasına denk getirmek tercihtir. Bir kadını 10 kişi yerlerde sürükleyerek dövmek tercihtir. Panzerden tazyikli suyu göstericinin göğsüne 30 derece açıyla 10 metre yakınlıktan sıkmak tercihtir. Akp gençlik kolları birliğiyle duvar kenarına sıkıştırılan bir insanı yüzünü tekmeleyerek dövmek tercihtir. Onlarca insanı kör, sakat bırakmak, panzerle ezmek, öldürmek tercihtir. Döverken keyif alıp "canımsın" demek tercihtir. Tercihini bunlardan kullanan insan değil insanlığını yitirmiş kansızın tekidir..
Çok materyal var herkes heryerde paylaştı o yüzden uzatmıyorum ama tarihe acı bi hatıra olarak kazındı bir gün daha ne yazık ki bir de can feda oldu bu uğurda...Yarı benim yarı medyadan alıntıdır cümleler ve resimler.

22 Haziran 2012 Cuma

Ay bizde misağfir var yaaa



Yemin ederim bu cümleyi duymaktan bıktı usandı bezdi arkadaşlarım, çünkü bizim ev yolgeçen hanı, adeta bi konaklama mekanı sürekli gelen giden olur ,aslında sürekli kadro aynıdır muhtemelen ama ben çay yap, sofra kur kaldır,ikram yap,kahve yap, mutfağı toparla, fal baktır derken avare olduğum ,köle ısaura olduğum,bonus olarak kuzenler yazın bizde kaldığı için yatmak bilmediklerinden mütevellit bi türlü telefonda konuşamıyor hatta pc başında zevzeklenemediğim için isyanlardayım daha doğrusu ben değil bana ulaşamayanlar isyanlarda..

Diğer yandan ne desem düzeltmeye çalışan, herşeyi uzatan sorun eden, beni ağlayacak ya da cinnet boyutuna getiren biri "seni artık üzmicem" dedi aniden ve sanki nur inmiş gibi, aksakallı dede rüyasına girmiş hatta bizzat kendi gibi, bally koklamışçasına huzurlu, sakin, damarına da bassam "laf vurmuşsun ama cnm" diye başlayan sakin cümleler kurmakta..

Bir anda greek müzik dinleme isteğim coştu ve dün google da dolu şarkı dinledim, beğendiklerimi indirdim
yunan radyosu dinledim netten vs, bu sabah hemen exa radyo açtım hatta yenlenmiş bi gün önce favori radyoları ayarladık habire arabesk çaldı nereye tıklasak dellendik güldük gırgır yaptık..neyse sabah tıkladım Bursa Fm açıktı genelde karışık hatta arabesk çalar, tam değiştirmek için elimi uzattım aaaa!!
gereek müzik!! yunanca çaldı bütün gün! delirdim ürktüm dokunamadım açıp kapasam eski haline dönücek diye ama o an twitterda bunu konuşur üçbuçuk atarken netten arattım değişti mi tarzı aniden bu radyonun diye,açtım türkçe çalıyodu!
Nini sakin, gizi benim gibi panikte, ve vardığımız sonuç: EVREN MESAJINI ALDI BEBEĞİM!!
muhahah diğerlerini de almasını umuyorum akşama kadar greek çaldı yemin ederim gözlerim yuvalarından fırladı ses klibi ve ekran ss aldım düşünün kendimden şüphe ettim ya yusuf yusuf olup:)
 Yunanca demişken severim çok nedense ve hatta sürekli dinlediğim bi şarkı var şahanee siz de dinleyin allaşşkına bak!! indirebilin diye erinmedim upload ettim size:

Listen or download antonis remos 04 - mi fygeis for free on Prostopleer
Sözlerinin çevisi şöyle:
bu gözler ki, bana sürekli bakardı
aynı gözler bugün bana farklı bakmaktalar
bu eller ki beni ısıtıyorlardı
ateş gibi..iki bıçak gibi
vücutta çentik bırakırlar
sakın gitme..sakın gitme!
su almış gemiye benziyor aciz kalp
sakın gitme,sakın gitme
nasıl karşı koyacağım bilmiyorum
beni denizin dibine çeken o şeye ..
kaç yıl harcadım senin denizinde
aşkımızın dalgalarına karşı
ne fırtınalar yaşadık
ama gene de hayatta kaldık
şimdi eğer gidecek olursan
iki kurban olacağız
o dudaklar ki
beni tatlı bir şekilde öperdi
aynı dudaklar
en sonunda beni aldatacaklar
sakın gitme..sakın gitme

şimdi eğer gidecek olursan
iki kurban olacağız...

27 Ocak 2012 Cuma

Önyargıyı yıkmak atomu parçalamaktan zormuş..

 Son zamanlarda zamanı bol buldum blog blog dolaşıyorum, sıkıntılı zamanlar yaşıyorum ve okumak beni yazmak kadar rahatlatıyo.
Genelde yorum yazmak ben burdayım demek gibi bi amacım yoktur bilen bilir, ama kendime yakın samimi olduğuna inandığım blogların kaçırdığım yazılarını da okuyorum (bunu da bilirler). Zaten blogroll umda olan blogların güncellemelerine mutlaka her gün bakıyorum düzenli.Beni izlesin izlemesin yorum yazsın yazmasın, severek okuduklarım var,benim tek kelime yazmadan ziyaret edenlerim olduğu gibi:)
Yeni keşfettiğim yada kısayollarıma eklediklerime de gidince asla bir tek yazısını okuyup önyargıyla yorum yazmam bu arada yeri gelmişken not edeyim bunu. Ama kale almaz gibi okuyup okuyup çıkmakta olmaz sürekli arada ses vermek gerek, okuyorum seni diye(ki blog sahibi motive olsun ya da varsa başka bakış açıcı ordan da baksın olaya,maksat düşünce çeşitliliği ). Bence de bunu kaldıramayacaksanız yazmamalı ya da yoruma kapamalısınız o yazınızı.Herkes beni haklı bulsun pohpohlasın beklentisi sizi istediğiniz yere ulaştırmayabilir.
Bir yazısını çok beğenirim diğeri bana taban tabana zıt gelebilir sonuçta.Ve birinin kilitli olmayan günlüğü bunlar, bizim sözümüzle kendini değiştirecek geliştirecek olan var olmayan şiddetle size dönecek ,üzecek modunuzu düşürecek (sizin yorumlarnıza) yanıtlar da olabilir. Oluyo..
Bu ara birkaç kere başıma geldi bu, ya da şahit oldum çok defa.
Ama ben iyi niyetli bir insanım benim başıma gelmez sanıyorum nedense, herkes beni bilir tanır sanki:(
Aptallaşıyorum bazen evet:)
Neyse, yeniden yeniden kendimi ifade etmeye çalışmak beni çok inciten bişey bunu bir kere daha anladım.Sanki yazdığım okunmamış ya da bambaşka bir anlam çıkartılmışsa ben öyle demek istemedim bu böyle dememeye karar verdim an itibarıyla.
Çünkü önyargıyı yıkmak atomu parçalamaktan zordur derler ya bir kere yanlış anlaşılmışsanız bir daha ne deseniz sizi duymayacaktır karşınızdaki.
Aynı fikirde değilsem asla muhalefet yorum bırakmamaya karar verdim. Muhalefet demek yanlış olur aslında,negatif mi demeliyim,kendi düşüncem fikrim yani, sadece kendi penceremden bana göre...
ve ben de yorum forumumda böyle yazdım,...farklı pencere..bu ne demek?
Benim için her yapılan yorum, daha doğrusu o anki yazıma gelen yorum demeliyim, 
o anda içinde bulunduğum halet i ruhiyeme göre değerlendirdiğim durumun farklı insanlarca kendi dillerince yorumlanması demektir
Bu bana daha objektif olmayı, olaylar karşısında empati kurmayı ve kendi açımdan daha güçlü vedirayetli olmayı öğretiyor zaman zaman. Kendimdeki eksilerimi bulmama da,karşımdakini anlamama da faydası çok olmuştur. Şöyle ki eğer ben yanlış anlatmışsam karşımdaki ne anlıyorsa ona hisettirdiğim düşündürdüğümden ben sorumluyum demektir. Bu benim kendimi daha düşünerek daha doğru anlatmamı sağlar ileride.
Çok sesli bir koro da tercih edebilirsiniz solo takılmayı da. Gerginliğinizi atmak günlük hayatın yükünden bi nebze olsun kurtulmak ,hafiflemek için tercih ediyo olabilirsiniz yazmayı, kendi fikirlerinizi dayatmak doğrusu budur ey ahali yalnış biliyosunuz demeye de..tercihlere saygılı olmak zorundasınız seçim değil bu.
Sevgide özgürlük saygıda mecburiyet vardır. Benim felsefem budur evet^^
Son olarak kendime bi not daha,yorumlara yorum yazmazdım şaka da olsa eğlenmek amaçlı da bunu da yapmamaya karar verdim. Benim kadar kalender olmak zorunda değil kimse, kaldı ki ben alıngan ve çabuk kırılan biriyim. Kendimi yanlış ifade edince çok sinirleniyor ve üzülüyorum ama suçu gene kendimde buluyorum. İşte bu da bir avuntu.
Bu kararlar gün geçtikçe kendimi soyutlamam ve yalnızlaşmama sebep olacaksa da ben anladım ki insanlara çok zor alışıyorum onlar da bana..
Zordur bi kalbe girmek ama bu şekilde girdiğiniz kalpte sizi atmaz dışarı kolay kolay..

18 Ocak 2011 Salı

Bir pazar günü..


Evet dün zorla kendimi dışarı sürükledim,evde kalmak istemiyorum  kimse o halimi farketsin istemiyorum da..
Öldürmek istediğiniz oluyor mu  size "nasılsın?" dedikleri için hiç birilerini? öyle zamanlarınızda ama.O yüzden arkadaşlarımla iletişime de geçmedim.
Bir kot bir çizme sokağa attım kendimi.Yağmur da vardı, yürüdüm..mp3 kulağımda ellerim cebimde,atkımı sardım upuzun,kapşonumu taktım, çantamda şemsiyem vardı ama açmadım..saatlerce soğuk havayı içime çekerek yorulana kadar ama koşuşturmadan yürüdüm uzun uzun  ve düşündüm.. her üzülüp dert ettiğim şey gerçek mi, o kadar kafamda yer etmeyi hak ediyor mu? benim kadar kale alıp üzülen var mı aynı konuyu mesela?
Bu beden ve ruh bana lazım değil mi artık ki bu kadar hor kullanıyorum...
Evet "önce ben" demeyi öğrenmelisin ,ki ancak o zaman etrafındakileri de mutlu edebilirsin derler ya ben buna hiç inanmamış ve uygulayamamış biri olsam da,bunu yapanlara kızmamaya karar verdim bu bir yapı meselesi:) Farklı kararlar da aldım aslında..bir daha asla diye başlayan..
Ben kırılınca kolay toplayamıyorum kendimi bu gerçek,en mutlu anımda aklıma gelip o an ı yaşamama engel oluyo bu ve bazen de karşımdakinin yüzüne vurmama sebep oluyo..bu hoş değil biliyorum bana yakışmıyo..yeni bir şans,hoşgörü denen şeyler hayatımızdan tamamen atılmalı mı?

Sonra dere tepe şeyler düşünmeye çalıştım,saçlarımı kestirsem mi, vitrinlere baksam mı,yeni bi çanta alsam mı,artık en platininden sarışın mı olsam(o zaman aptala yatabilirim:p), lens kullanmıyorum epeydir alsam mı acaba:p gerçi beynim dikiş tutmuyo gene başa dönüyo habire irtibat kopuyo en son ne düşündüğümü unutuyorm  ama izin vermemek için elimden geleni yaptım.
Çünkü inanın siz kendinizi tedavi edemezseniz hiçkimse edemez,yaralarınızı sarmazsanız açık kalır sürekli kanatırlar. Ha bana özel bi durum yok,herkes yaşıyo aynı duyguları,farklı olayları,bazen çaresizliği ama
insana dair şeyler şükür bu halimize.
Eve dönerken arkadaşım aradı güzel bir yerdeydi gittim hiç düşünmeden, hem de bu pejmürde halimle, dinlendim iyi geldi.epey kaldık evin yolunu zor bulduk:p (abartmıyım erkendi saat)

Bugün sıradan bi gündü pazar sendromunu atlattık neyse ki.
Şimdi uyudum uyandım,birkaç gündür uykum düzensiz ama ben düzene sokmayı bilirim:)
Kanepeye ayaklarımı toplayıp kareli battaniyemi örtünüp (ev sıcak olduğu halde) , tv izledim.Pc de zaman geçirmedim çok fazla,şimdi yazımı bitirip yatıcam umarım.
Matrax başlamış radyomu açtım kesinlikle kafamı dağıtmaya kararlıyım.
Hmm bu yanlış cümle oldu toplamaya.Onardım iyiym.
Kırıklarını aldırdım kalbiminnnn:))
Tek başıma onaramazdım 3.element te devredeydi bugün. Yarın ne olur bilinmez baktım ki yazmaya içimi dökmeye kalkışınca,bir gün dünyanın sonu gelmiş gibi hissediyorum bir gün bulutların üzerinde gibi yumuşacık bakıyorum dünyaya:) dengesizmiyim neyim.Huzurlu değilim asla içim kımıl kımıl..tek sorun bu.

Bugün uzun zamandır dinlemediğim acısını çıkarana kadar dinlediğim bir müziği eklemek istiyorum lütfen altyazısını da okuyun..Terapi müziği işte bu,inanılmaz..

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...