kedi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kedi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Temmuz 2010 Salı

Özgürlük??

Günlerce balkondan dışarıyı seyretti kedi hanım , kaç kere yeltendi aşağıya atlamaya kim bilir?Ne zaman balkona çıksam gözü dışarılarda. Onunla arkadaşlık etmek için kovalamalarıma aldırmadan bizim balkona tırmanan sarman da kesmedi onu.Bir gece baktım ki aşağıda , korkmuş, sinmiş binanın dibine, zar zor getirdim eve. Sonra 2,3,4...Derken bir akşam yolun taaa aşağılarından koşarak geldiğini gördüm. Ooooo dedim iş işten geçmiş içeri dışarı kedisi olmuş bizim kedi hanım. Şİmdi kafası esince iniyor bahçeye,gezip tozuyor,börtü böcek avlıyor gönlünce,yorulunca da üç hamlede tırmanıyor balkona , bizlerin yanına kirli patileriyle.


Yukarıda anlattıklarım beni çok mutlu ediyordu. Ta ki pazar sabahı saat 6 sularında Bebek bey "o ne anne?" diye salonun ortasındaki yolunmuş tüyleri ve boynu bükük yatan zavallı kuş yavrusunu gösterinceye kadar.Artık soruyorum kendime;

Birilerinin özgür olması , başka birilerinin özgürlüğünün elinden alınmasına eş midir?
Bu doğa kanunu mudur?


P.S.Bu konuda eşimin yorumu:"O kedi hayatta kuş muş avlayamaz, ağaçtan düşen ölü kuşu alıp gelmiştir eve merak etme"
P.P.S.Kedi hanımın tüm aşıları tamamlanmıştır.

9 Mart 2009 Pazartesi

Kedi Hanım ve Bebek Bey


Bebek bey evimize geldiğinde Kedi Hanım bana çok alışmıştı . Toxoplasma bağışıklığım olmamasına rağmen tuvalet temizliği haricinde tüm hamileliğimi kedi hanımla koltukta yatarak geçirdim diyebilirim.Gece gündüz beraberdik , sabahları kalkar kalkmaz mırrr mırrr peşimden gelir sütünü içer gene mırrr mırrrr yanıma gelip uzanırdı . Hamileleiğin verdiği dinginlik ve huzur sanki ona da bulaşmıştı. Hareketlerinde gözle görülür bir değişiklik vardı . Hava kararıp da avcı kimliği ortaya çıkınca bile önceye göre daha sakindi . Bebek bey gelmeden 2 ay kadar önce yerlerde kıvranmasına daha fazla dayanamayarak kısırlaştırdık onu. Kısırlaştırıldıktan sonra biraz eski haline döner gibi oldu yani o asabi , hareketli ve umursamaz haline ama sonra yine mırr mırrr bi kedi oldu taaaaaa ki bir gün bebek beyle eve gelinceye kadar. Eşim kedilerle büyümesi dolayısıyla oldukça rahattı bense itiraf etmeliyim ki doğumdan önceki kararlı ve rahat tavrımı doğumdan sonra biraz yitirmiş gibiydim. Bebek bey o kadar küçük o kadar savunmasız gözüküyordu ki kedi hanımın üzeriinden düşecek bir tüy , bir tükürük zerresi ya da bir pati darbesi ona çok zarar verebilirmiş gibi geliyordu bana . Bebek bey ilk ayını genellikle benim odamda uyuyarak geçirdi , bu arada kedi hanım artık bu odaya giremediği için çok üzgün , bir o kadar da meraklı görünüyordu. Bense hem bebeğime hem de kedi hanımın bu haline alışmaya çalışıyordum .Tüm günümü bebek beyi beslemek altını değiştirmek ve uyumakla geçirdiğimden kedi hanımla çok ilgilenemiyordum ve bu durum beni gerçekten düşündürüyor ve üzüyordu.Bebek by yavaş yavaş büyürken artık gündüzleri salondaki bir kanepenin üzerinde yatarak geçirmeye başladı. Sabah ilk işim kalkıp salonu süpürmek oluyordu ki mart nisan aylarıydı ve tam da kedi hanımın kürkünü çıkarıp yazlık haline geçiş dönemiydi her gün tüyleri taranıyor buna rağmen öbek öbek tüy döküyordu. Hala benim odama ve bebek beyin odasına giremiyordu. Bebek bey 5 aylık olduğunda ona çoktan alışmıştı. O anakucağında sallanırken kedi hanım da yanında yatıyor onunla pek ilgilenmiyordu. Ben de bu durumdan çok hoşnuttum . Gel gör ki bebek bey ayaklanıp da "kediiiii" diye kedi hanımın yattığı yere doğru hamle yapıp tüylerini çekelemeye başlayınca durum değişti . Benim hiç de kedi gibi olmayana kedim bebek beye pati savurmaya başladı. Gerçi tırnaklarını açmıyordu ama yine de ben kedi hanıma güvenemiyordum . Eşim rahat olmamı onu tırmalamayacağını söylemesine rağmen benim kontrollü ve herşeyin en kötüsünü düşünen tarafım ağır basıyordu. Bebek bey şu an 1 yaşını doldurmak üzere salonda oynarken kedi hanımı dışarı çıkarıyorum eşimin ailesini 7 kedili evine gittiğimizde çevrede dolaşan ve sev beni tüylerimi yol der gibi bakan kedilere aldırmayan onları eliyle iten bebek beyin eve gelip de kedi hanımı görür görmez üzerine atlamasına ise hala bir anlam veremiyorum .Sanırım gönül kaçanı kovalıyor.

5 Ağustos 2008 Salı

Kedi Hanım

Bol kedili bir evde doğan ve tam bir kedi köpek manyağı olan , benim de kedi köpek ve bilimum mahlukata karşı korkularımı yenmemde büyük bir rol oynayan eşimin ısrarlarına dayanamayarak belki beğenmez umuduyla sokakta buldukları kediyi evlerine getiren yaşlı karı kocanın evine gidip bakmayı kabul ettiğimde 2007 mart ayıydı .

Bizi evlerine buyur ettiklerinde kedi hanım salonda koşuşturuyordu, görücülerin yakından bakması için zar zor yakalandı ,eşimin avucunda tekrar yere inmek için çırpınırken ve ben acaba beğendi mi diye düşünürken eşim “alalım” dedi ve kedi hanım böylece hayatımıza girmiş oldu.

Kedi milleti kadar temkinli millet yoktur herhalde kedi hanım da önce evde bir köşeye sindi ve biraz etrafı inceledi sonra kendine herhangi bir tehlike anında saklanabileceği bir yer seçti mutfak tezgahının arkası bu iş için en iyi yer diyebilirim çünkü bizim ulaşamadığımız tek yer orası sonra yavaş yavaş evi gezmeye ve keşfetmeye başladı koltukları tırmaladı , dolapların raflarında koşturdu, halıları kaydırdı bibloları yerlere attı ve en sonunda salondaki perdenin tepesine tırmanıverdi.

Onu eve getirdikten çok değil yarım saat sonra o yaşlı karı kocanın onu bize neden kumuyla,kum kabı,mama ve oyuncaklarla ve bin bir övgüyle verdiklerini anladım. Biz perdenin tam tepesindeki kediyi oradan aşağı nasıl indireceğimizi düşünürken yaşlı karı koca da muhtemelen evlerinde , kurtulduk diye kutlama yapıyorlardı.Belki de vaz geçer onu geri götürürüz diye camı pencereyi kapatmış evde yokuz izlenimi vermek için sessizce oturuyorlardı bir köşede.

Aradan geçen aylar ve bir kısırlaştırma operasyonu dahi onu sakinleştirmeye yetmedi ,evin bir köşesinde yatan,tüylerini

temizleyen insanın koynunda mırıl mırıl mırıldayan kedi imajına son veren kedi hanımı , ÇAKIL hanımı yine de çok seviyoruz…

Beni Koruyun