29 Ağustos 2009 Cumartesi
İlk defa
Seyrettiği calliou çizgifilminde calliou nun metroya bindiğini görünce çok binmek istiyordu ne zamandır..
İstanbul'un Anadolu yakasında oturduğumuz için malum henüz burada metro yok,Avrupa yakasına geçince de genelde ya araba ya da minibüs vs.kullandığımız için bu deneyimi hiç yaşayamamıştı yavrum...
Dün de hazır annemlerdeyken bu isteğini gerçekleştirelim dedim ve gideceğimiz yer olmasa da sırf bu heyecanı yaşasın diye bindik.Tabi buna çok mutlu oldu küçük hanım..
Ona jeton almamama anlam veremedi ama,calliou bilet alıyor ama dedi:)
Metroyu ilk gördüğünde trene benzetti ve ismini "tiyen"olarak değiştirdi:)Artık metro değil de tren diyor...
Gidiş-dönüş binmemize rağmen yine de az geldi binmek ve durağımıza geldiğimizde inmek istemedi."ama ben tiyeni çok sevdim" diyerek ısrarla kalmak istedi.Son anda bir beyin hadi anneni dinle ama demesiyle soluğu metronun kapısında aldı ve indik böylelikle :)
Erva'nın ilk defa bindiğini düşününce benim de en az üç buçuk yıldır, belki de çok daha fazla metroya binmediğimi farkettim..Bir an dalıp eski günlerim aklıma geldi.Öğrencilik yıllarımda çok kullanıyordum,şimdi ise kızımla biniyorum diye geçirdim içimden.Özlemle yadettim o günleri...Şimdiki hayatımdan ne kadar memnun olsam da,şükretsem de eski günlerimi çok özlediğimi hissettim.Bir daha öğrencilik günlerime dönemeyeceğim diye üzüldüm bir an...ama önümde master var,doktora var,istesem belki de tekrar olabilir derken,aklıma sınavlar ve beraberinde yaşanan stresler geldi,gözüm korktu ve vazgeçtim,öğrenciliği çok da özlemediğimi anladım!:)
25 Ağustos 2009 Salı
"kendi kendine"
Geçen gece sahura kalktı.Zaten o saatlerde genelde uyanır ve tekrar uyur.Baktı biz ayaktayız,o da bizimle oturdu ve uykusu açılınca tekrar uyumadı.Dolayısıyla günün ağardığına sanırım ilk defa o gün şahit oldu,ya da farkına vardı ve buna çok şaşırdı."aa anne baksana! kendi kendine gündüz oldu!"deyip durdu:)
Şimdi sahur vakitlerinde kalkınca tekrar uyumuyor küçük hanım kendi kendine gündüz olmasını bekliyor,çok hoşuna gitmişmiş:) uyumamak için bir bahane daha buldu kendine...
Böyle olunca haliyle öğlenleri uyuyor,ama olan yine bana oluyor ben az uykumla kalakalıyorum,çünkü ben gündüzleri hiç uyuyamıyorum!:(
Az önce blogdaki arşive baktım da geçen sene Ramazanda da aynı sıkıntıları çekiyormuşum meğer.Bir türlü sevemedi bu kız uykuyu.Uykuya yatırarak çok zor uyutuyorum,genelde uykusuzluktan bitap düşüp,oturduğu yerde uyuyakalıyor çoğu zaman.Bebekliğinden beri böyle maalesef,sadece emerek uyurdu...Geçen sene Ramazanda aynı sıkıntı,bu sene de...Umarım 7' sinde neyse 70'inde o dur sözü Erva'nın uykusu için geçerli değildir:)
Ne diyeyim inşaallah tez zamanda kızım biraz insafa gelir de uykusu tekrar düzene girer,beni de bu esnemelerimden kurtarır!
10 Ağustos 2009 Pazartesi
Tatil
Erva hanım da çok mutluydu.Hem teyzeler ve ananeyle beraber olmaktan,hem de tatil ortamından pek bir keyifliydi bütün hafta..Hele de tatilin son birkaç gününde çok sevdiği kuzeni Emre de bu birlikteliğe eklenince sevincinden coştu küçük hanım:)Tek eksiğimiz babamızın yanımızda olmayışıydı.O da olsaydı herşey tam olacaktı...
Deniz,kum,güneş üçlüsüyle baya haşır neşir oldu bu hafta...Denizden pek haz almadı gerçi."yappaklar ayaklayımı gıdıklıyooo"diye söylenerek kıyıdaki yosunlardan dolayı girmek istemedi denize.Denizi kumsalda oynarken kovasına su doldurmak için kullandı, çok hoşuna gitti denizden su taşımak... Havuzda ise keyfine diyecek yoktu,saatlerce çıkmak istemedi...
Poz verdiği nadir resimlerden...
karpuz keyfi...
dondurmasını bile pembe ve tonlarından seçiyor!:)
Uçuşan lüleler...
Herşey çok güzeldi demiştim ama Erva'nın akşamları ağlama krizlerinden bahsetmesem de olmaz!Uykusuzluk bu kızı mahvediyor.Çok erkenden uyandığı için öğlenleri mutlaka uyuması gerekiyor.Uyumazsa bütün günümüz mahvoluyor demektir.Tabi tatilde gündüzleri uyumayı reddedince akşamları ağlama seansları kaçınılmaz oldu!Sadece bir kaç gündüz uyudu.Bu günlerde rahattık.Ama diğer günler yorgunluktan bitap düşse de uyumayı reddettiği için akşamları dışarıda ne görse istedi,almayınca da çılgınlar gibi ağladı! Ağlama krizlerinde ne dersek diyelim,ne yaparsak yapalım susturamıyoruz,çok zor ikna oluyor,çok zor susuyor!Her geçen gün büyüyor derken,çok akıllandı uslandı derken yerlere yatarak ağladığı zaman herşey sil baştan geriye gidiyor sanki ve ben bu durumdan çok yoruluyorum,sinirlerim iyice geriliyor!
Dün akşam da İstanbul'a geldiğimizde annemleri evlerine bıraktıktan sonra kendi evimize dönerken, 1 saat boyunca hiç susmadan,yılmadan,dinlenmeden yol boyunca çılgınlar gibi ağladı annanemlerde kalalım diye!..Normalde böyle yapmayacağını biliyorum,bıraksak yanlız kalmayacağını da biliyorum,sadece bir sebep buluyor ağlamaya.Sebebi bulduğu anda ise durdur durdurabilirsen!Böyle yaptıran tek neden ise uykusuzluk ve yorgunluk!!!