Minik Erva'nın suya olan aşkı bu aralar had safhada!tabi benim sinirlerim de:) Evde bolca ya sabır çekiyorum bu aralar...
Suyu çok sevdiğinden daha önce bahsetmiştim,ama bu aralar bezdirdi beni.."anne uuuuuu" diye bir isteyişi var ki çok masumca...Vermesem olmuyor malum susuyor, ben de susuz kalmasın diye iyi niyetimle veriyorum..Ama benim içirmemi asla istemiyor! oynamak uğruna birazını içiyor,geri kalanını benim elinden almama kalmadan, hızlıca ya yere, ya sandalyesine ya da oyuncak kovalarına döküp oynuyor...Tabi yerler de nasibini alıyor sudan."Kızma sabırlı ol Esra" diyerek kendimi telkin ediyorum,ama sürekli ıslak cılk su olmuş halılara basmaktan,halı kurulamaktan,sürekli iç badisine varıncaya kadar üzerini değiştirmekten bıkmış haldeyim...Artık damacanaya da dadandı, basıp basıp yeri ıslatıyor sonra da bir güzel oynuyor o suyla...
Dün bir arkadaşıma gittik,kızı Erva'dan 1 yaş büyük..Heralde çocuklarda genel birşey kendinden küçük olana zulmetme..Erva kendinden küçüklere ,en çok da kuzenine çok zarar veriyor..Ne kadar yapma etme dediysek de henüz anlamak işine gelmiyor! Dün de aynı muameleyi arkadaşın kızı yaptı Erva'ya..Baya bir hırpalandı minik kuşum:( Kuzeninin yanında cadı kesilen Erva,arkadaşin kızının yanında süt dökmüş kediye döndü resmen..Eee etme bulma dünyası:))
Benim minik kuşum çok duygusalmış meğersem..Geçenlerde kucağımda başını göğsüme koyduğu bir anda bende başladım ona şarkılar söylemeye,ama biraz duygusal şarkılar..Baktım birden bire sessizleşti yavrum..Tam da "benim annem güzel annem beni al kollarına" ninnisini söylediğim anda bir baktım ağzı bükülmüş gözlerinden boncuk yaşlar akıyor,ona baktığımı anlayınca bir ağladı ki ama içim parçalandı çok duygusal bir ağlamaydı yaa...Onu o halde görünce bolca dua ettim;"Rabbim kızımla beni birbirimize bağışla,kızıma annesinin yokluğunu gösterme" diye...
Bu duruma bugün de şahit oldum..Ben artık söylemicem dedim,ama bu sefer de tv de bir şarkıcı baya duygusal,slow bir parça söylüyor bir baktım Erva bir köşede dudaklarını büzüştürmüş gözlerinden yaşlar dökülüyor,hemen kapadım tv yi..Bilerek de açmamştım zaten,öyle açık kalmış..Ama bunun yanında hareketli oynak şarkılarda da tam tersi bir tavrı var küçük hanımın..Asla yerinde duramıyor,süper oynuyor,kaptırıyor kendini resmen :))
Ben yine şikayetlerime devam edecem ama ileride okuyup belki "ahh ben neler yapıyormuşum,üzüyormuşum annemi"deyip gülsün diye yazıyorum:) Çorap asla giydiremiyorum bu kıza yahu!..Şimdiye kadar bir sorunumuz yoktu çorapla,ama artık rahatsız oluyor ayağında durmasından..Çıkarmasın diye ev patiklerini de giydiriyordum ama artık öğrenmiş ikisini birden çıkarıyor..Ben giydiriyorum o çıkarıyor...Bir de ayak parmaklarının arasını temizlemeyi öğrenmiş.Nerden gördü bunu bilmiyorum, ama çok zevk alıyor küçücük ellerini,küçücük şirin parmaklarının arasına sokmaktan..Parmaklarının arasındaki çorap tüycüklerini, kirleri falan topluyor..Ama ben yapma diye üzerinde durmamaya söz verdim kendime..Ne kadar yapma kızım dediysem hep tersime gitmiştir çünkü...
Hala portakala "ma"demekte ısrarlı..Zamanında mandalinaya "ma"derdi,portakalı da ona benzettiği için ona da "ma"dedi..hala da aynı...portakal diye ne kadar öğretmeye çalıştıysam da başaramadım:) Elmaya da "amna" diyor bu arada..Ne zaman tam çıkaracak sözcükleri merak ediyorum...
7 Mart 2008 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
6 yorum:
az önce sabahnurda da okudum bu su merakını. aynısı yağmurda da var. nasıl seviyor suyla oynamayı. yapma dökme dedikçe o daha çok yapıyor. dün akşam hiç karışmadım, nasıl olsa karışsam da dökecek diye:) ama öyle mutluydu ki suyla oynarken kızmak mümkün değil:)
benim annem ninnisini iyi ki hatırlattın esra, yağmura söyleyecek yeni bir şeyler arıyordum artık, bu iyi oldu. bakalım erva gibi ağlayacak mı yağmur da.
öpüyorum sizi.
slm esra ben elifin alt komşusu üzülme o su sevdası bu yaşlarda çok oluyor benim oğlum 18 ayından beri 24 aylık şuan hala su görmesin deli oluyor onlar anne karnını özlüyor sanırım suyun içinde kolay değil 9 ay yaşadılar
Enes in hiç böyle su aşkı olmadı.Şimdi yeni yeni su içtiği bardağın içinde kalan suya elini sokuyor.Bu bile beni rahatsız ediyor.Hele de gittiğimiz bir yerde yaptımı:(
Şu duygusallığı şaşırttı beni.Sakin müziklerin çocuğu rahatlattığını düşünürdümde ağlatacağını hiç düşünmemiştim.Demek hareketli ve duygusal müziği ayırt edip ona göre davranıyor.Maşallah Erva ya.
Şu parmak aralarını temizleme olayı bana Enes i hatırlattı.Saatlerce oturur temizlerdi.Birşey kalmazdı ama o hala temizlemeye devam ederdi.Şimdi pek yapmıyor.
yazını okurken sürekli gülümsedim, demek büyük balık küçük balığı yer teorisi minikler arasında da geçerli :))
hele duygusallığı ile ilgili yazını okurken hayretten ağzım açık kaldı, vay bee çocuk deyip geçmemek gerek işte, ne kadar ufak olsa da insan yavrusu bu, büyük modelinin aynısı tıpkısı...
Ah kıyamam ben bu duygusal miniğe... İçim burkuldu yaa..
Küçükler diye birşey anlamazlar hissetmezler zannediyoruz ama hüzünlü bir ninniye dudak büke büke ağlıyor bu melekler..
Ayni seyleri yaziyorum hep ama 3 yasindan sonra hersey harika.Suyu sevse de oynarken rahatsiz oldugum seyleri anlatiyorum ve yapmiyor.mesela suyu az ac diyorum ve az mi acayim diyip bi daha dokunmuyor.Aslinda 2 yasinda zor olan; biseyi elinden alamamak.Kontrolsuz oynamasi.Inat etmesi.Ama 3 yas harika.Biz termosla cay alip bahceye cikiyoruz ve Emre saatlerce parkta oynuyor.Kumla oynamaya bayiliyor.Eve getirip banyo yaptirip uyutuyoruz.Pesinden kosmamak cok guzel.Gozle takip etmek cok kolay.Yani Cedric gibi ben de diyorumki;bebeginiz 3 yasindaysa hayat gercekten cok eglenceli.
Yorum Gönder