Lilypie Kids Birthday tickers
Lilypie Pregnancy tickers

5 Mayıs 2013 Pazar

Merhaba!!

Tam 1 yıl olmuş yazmayalı! Aslında blog yazmayı ve kızımın anılarını arsivlemeyi cok istesem de maalesef olmuyor :(

Yazamadığım son 1 yılı özet geçersek hayatımızda bir çok değişiklikler oldu!:) En öncelikle Erva abla oldu...Kızımız Azra 8 Agustos 2012 de aramıza katıldı çok sukur. Neredeyse  9 aylık olmak üzere..



Erva'dan bahsedecek olursam bu sene ilkokul 1.sınıfa başladı, hatta bitiriyor neredeyse :) Okumayı yazmayı iyice ilerletti çok sukur...



Kardesini çook seviyor bunu da belirtmeden gecemeyecegim.. Masaallah kızlarıma...





Artık minik kızıma da bir blog açmak istiyorum. Onun da ablası gibi az da olsa ileride okuyabileceği guzel anılarını kayıt altında tutmak lazım. Ama ilk öncelikle üzerimdeki şu miskinliği bir atmam gerekecek! İnşaallah tez vakitte...


24 Mayıs 2012 Perşembe

Erva 6 Yaşında!

Yine bir doğumgünü yazısını yazıyorum, ve yine hislerimi yazıya dökmekte zorlanıyorum...
Bu blogda Ervamın ikinci yaşından itibaren tüm doğumgünlerini yazıya döktüm. Arşive baktığımda iyi ki yazmışım diyorum. O zamanki kızımın heyecanını, duygularını, kendi hissettiklerimi paylaşmam ilerisi için çok güzel bir hatıra kalacak kızıma inşaallah...Keşke bloguma daha fazla vakit ayırabilsem yine diyorum, ama maalesef eskisi gibi şevkim pek kalmadı. Eskiden olsa doğumgününün ertesi günü sıcağı sıcağına paylaşırdım blogda fotoğrafları, ama şimdi doğumgününden 13 gün geçtiği halde henüz yeni yayımlayabiliyorum yeni postu. Elbette bunun bir nedeni de şimdilerde sosyal paylaşım sitelerinin varlığı...Sanırım çoğu blogger da bu nedenle yazılarını daha az sıklıkla güncelliyorlar.



Neyse gelelim doğumgünümüze. Bu sene de (her sene olduğu gibi) Erva doğumgününü günler, hatta aylar öncesinden bekliyordu. Hele ki son günlerde her uyandığındaki klasik ilk cümlesi "kaç gün kaldı" oluyordu :)
Doğumgününü kafasında niye bu kadar büyütüyor anlayamıyorum, ben hazırlıklar hakkında son zamana kadar ona pek bahsetmemiş olsam da, yine de bu günün önemini fazlaca büyütmüş gözünde. Kendisi için özel günlerin önemi pek büyük. Aynı sabırsızlığı okul gösterilerinde de gösteriyor:)



Bu seneki doğumgününü de okulunda yaptık. Bu sefer okulun bahçesinde oldu. Çocuklar eğlensin, biraz daha parti havasında geçsin diye animatör çağırdık. Gerçekten de animatör sayesinde çocuklar çok güzel oyunlar oynadılar, keyifli vakit geçirdiler.



El yapımı pinata :)

Pinata oyunu doğumgünlerinin gerçekten en eğlenceli kısımlarından biri. Güzel bir aktivite çocuklar için. Hem oyunu, hem de yapım aşaması :) Piyasadaki pinatalar gereksiz yere uçuk fiyatta. Almaya ne gerek var diyerek kızımla beraber yaptık bu pinatayı. Bizimki her ne kadar piyasadakiler kadar düzgün görünmese de hazırlarken pek keyif aldık :) Doğumgünü konseptimiz kelebek olduğu için üzerini de kelebeklerle süsledik.




Kelebek pastamız



Kızım için çok güzel bir gün oldu. Onun gözlerinin içindeki mutluluk ışıktılarını görmek, sevincini paylaşmak bir ömre bedel benim için... Rabbim gözlerindeki bu heyecanı, bu ışıltıyı hiç söndürmesin. Her günü böyle mutlu geçsin, nice doğumgünlerini görmemizi nasip etsin inşaallah...

24 Mart 2012 Cumartesi

Merhaba!

Merhaba!

Uzun bir aradan sonra bloguma dönüş yapmaya karar verdim :)

Nasıl yazsam, nereden başlasam bilemiyorum...Yazmayalı o kadar çok vakit geçmiş ki..Blog yazmayı unuttum sanırım :) Kısaca hayatımızla ilgili gelişmelerden bahsetmek en doğrusu..




-Erva bu sene anaokuluna gidiyor, seneye ise ilk okula başlayacak nasipse..Bakalım ilkokula başlama sürecini nasıl geçirecez. Kendisi okula gitmeyi çok seviyor, ama geçen gün ilkokula gitmek istemiyorum arkadaşlarımdan, öğretmenimden ayrılmak istemiyorum diye ağladı !:( O günden sonra bu konuda epey kaygılanmaya başladım, çünkü 3 senedir aynı yuvaya gidiyor, aynı ortam, aynı arkadaşlar...Maalesef başka okula gitmeyi reddetti. Bu nedenle üç sene aynı okula kazığı diktik:) Geçen sene sınıfında olan, bu sene başka okula giden kız arkadaşı için aklına geldikçe hala gözyaşı döküyor, onu çok özlüyorum diye :(
Çok hassas ve duygusal bir çocuk. Ayrılıklardan çok korkuyor, ve illa ki hayatının her döneminde bu tür ayrılıklar olacak, buna alışması lazım. İnşaallah alışır büyüdükçe..

- İlkokula başlamadan bizim kız okuma ve yazmayı öğrendi:) Kendi kendine merakından, sora sora öğrendi. Bir de bir arkadaşı okumayı öğrenince hırs yapıp ben de öğrenmeliyim diye iyice azmetti ve şimdi baya güzel okuyor. Yazısı ise biraz karmaşık :) Ama artık destanlar döktürüyor bize :) Bazen iletişimimiz bile yazarak oluyor, benden bir şey isteyeceği zaman isteğini kağıda yazıp elime tutuşturuyor :)



Bu mektubu da bana yazmış :) En sondaki cümle biraz zor okunuyor, tercümesi: "evimizi tertemiz yapıyorsun"... Tam da ben evi temizlerken yazdığı için böyle bir cümle kullanmış :)

-Asıl haberi de sona sakladım :) Allah nasip ederse Erva'ya bir kız kardeş geliyor !:) Uzun süredir yavrum bir kız kardeş istiyordu, Allah nasip etti, inşaallah sağlıklı bir şekilde kucağımıza alırız.. Şu an daha çok minik..5 aylık, inşaallah Agustos ayında ailemize katılacak miniğimiz...

Şimdilik bu kadar olsun, inş. arayı çok açmadan tekrar yazarım...



17 Kasım 2011 Perşembe

Kitap fuarı

Geçtiğimiz pazar günü Tüyap kitap fuarındaydık. Hemen her sene fuara gitmeye çalışırız. Son bir kaç yıldır da Erva ile beraber gidiyoruz.

Kıtap oku(t)mayı ve faaliyet yapmayı çok seven kızım için burası adeta cennet gibiydi :) Bütün çocuk yayınevlerinin standlarını incelemeden geçmedik. Rengarenk, cıvıl cıvıl kitaplar Erva'nın hayli ilgisini çekti.



Okulda çalıştıkları eğitim setinin ana karakteri olan Alican'ı çok seviyor. Burada da Alican'ı görünce en sevdiği arkadaşıyla karşılamış gibi çok sevindi, yanından ayrılmak istemedi :)


Çeşit çeşit hikaye ve faaliyet kitapları aldık. Fiyatları da piyasaya göre uygundu. Çocukla yapılabilecek güzel bir aktivite fuara gitmek. Güzel bir gün geçirdik. Kızım çok mutlu oldu, fuardan çıkana kadar aldıklarımız için bana teşekkürler yağdırdı :)



1 Kasım 2011 Salı

Yazmalı..

Kızım blogunu keşfetti ve her fırsatta "bana sitemi aç" deyip duruyor :)

Eski bebeklik resimlerine bakıyor, heyecanlanıyor... Hele bir de okumayı bilse kimbilir neler hissedecek...
Bu demek oluyor ki seneye blogunu okumaya başlıyacak inşaallah. O halde daha çok yazmalı...yazmalı...yazmalı...

İnş. yazarım :)

3 Eylül 2011 Cumartesi

Topkapı

Yazmaya ilk fotoğraf makinemin boşaltmamdan başlamam gerek dedim ve haftalar öncesinden çekilmiş fotoğrafları daha yeni pc ye aktardım, ahh şu tembellik!

Geçtiğimiz pazarların birinde Topkapı sarayı ve çevresindeki müzeleri gezmeye gitmiştik. Gitme fikri de Erva'dan çıktı:) Okulda öğretmeninden Topkapı kelimesini duymuş ve çok güzel bir yer olduğunu gitmemiz görmemiz gerektiğini sööyleyip duruyordu. Ben de fırsat bulup soramamıştım öğretmenine nedir bu Topkapı meselesi diye. 5 yaşındaki bir çocuk için buraları gezmek henüz erken diye düşündüğüm için çok da önemsememiştim bu isteğini. Baktım bizim kız baya ısrarlı, e zaten müzelere de merakı var, gidelim gösterelim dedik. Hem zaten ben de sanırım en son lisedeyken gitmiştim, çok uzun zaman olmuştu görmeyeli...

Vapura binip Eminönüne geçtik, oradan da yürüyerek müzelere, ardından Topkapı sarayına... Meraklı kızımın arkeoloji müzesi ilgisini çekti, ama bir yandan da aklı görmek istediği Topkapı sarayındaydı. Bu nedenle sürekli "hadi artık görmek istiyorum topkapıyı" diye diye nihayet soluğu Topkapı sarayında aldık.

Gittik, gördük... Lakin ilk görüşte kızım tam bir hayal kırıklığı yaşadı! Meğerse bizim kız Topkapı'yı kapısının koca bir top şeklinde olduğu bir yer hayal etmiş :)
" e hani nerde topkapı, hani top şeklindeki kapı" deyince Erva'nın neden bu kadar Topkapı'yı merak ettiğini de anlamış olduk :)



Bu hayal kırıklığıyla Erva Topkapı sarayını gezmek istemedi. Arkeoloji müzesi ilgisini çekse de Topkapı sarayından bir an önce çıkmak istedi, bizim de gezmemize engel oldu, yoruldum, terledim, sıkıldım, bunaldım diyerek türlü şikayetlerde bulundu. Bir de o gün gerçekten de hava çok sıcaktı ve hayli kalabalıktı saray. Çocuk sıkılmakta biraz da haklıydı yani...

Yine de güzel bir gün geçirdik. Bu gezinin en çok vapur kısmı hoşuna gitti.

30 Ağustos 2011 Salı

Merhaba!

Güzel bir bayram akşamında bloguma tekrar dönüş yapmayı düşündüm :) Okuyan kaldıysa eğer buradan selam olsun o kimselere... Gerçi ben dahi blogumu unuttuysan okuyucusu elbette ki kalmamıştır:)

Çoook uzun zaman oldu, yazmayalı hatta bloga dahi girmeyeli...
Artık blog yazmadaki tembelliğimi üzerimden atmak istiyorum ve bir an önce sahalara geri dönmeyi diliyorum:)
Bunu en çok da kızım için istiyorum... Blogumun ona çok güzel bir hatıra kalacağını düşünüyorum. Sürekli bana "ben bebekken nasıldım, şu kelimeyi nasıl söylerdim, nasıl konuşurdum" diye sorular soruyor. Allah nasip ederse ileride tüm bu sorularının cevaplarını kendisi burada bulabilecek:)

Kızımdan bahsetmek gerekirse...

Kocaman bir çocuk oldu bizim kız. Bu sene anasınıfına başlıyor, seneye ise ilkokul! İnanması çok güç...
Şimdilik bu kadar olsun, devamı da gelsin inşaallah...