Balkondayım... etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Balkondayım... etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11 Mayıs 2010 Salı

atasın iki göbecik...

nasıl da bahar geldi İstanbul' uma, havalar ısındı ya benim için daha bir sıcak sanki, soğuğa karşı kapattım kendimi...
harika bir kitap okuyorum bu aralar, okumaya çalışıyorum daha doğrusu çünkü iş yoğunluğundan vakit bulamaz oldum, üzülüyorum.
seversiniz belki bir göz atın burdan, Gökçekız' a da tavsiye etmiştim, dönüşte okur artık...
Gökçe deyince; özledim seni arkadaşım, umarım çok güzel vakit geçiriyorsundur, öpüyorum ikinizi.
minik adam uyurken film izliyorum birde, özellikle son zamanlarda Türk filmi izleme olayına sardım ve çoğunu da beğendim.
.
minik adam hergün biraz daha büyüyo, koca sıpa oldu başımıza, evin muhtarı gibi herşey ondan soruluyo...
uykudan yeni uyanmış ama annesine poz veriyo minik adam, yeni makinaya baya baya alıştı, ilk başlarda çekme sesini duyduktan sonran gülüyordu artık öncesinde de gülüyo...
cumartesi Kalamış parkında Efeler ile beraberdik, çok güzel anlaşıyorlar, bayılıyorum bunlara ya...
Efekuş gelmeden önce biz yetişene kadar bir kova kumu kafasından aşağıya boca etti hemen ardından deniz kenarında yürüyüş yapıyorken koşarak suya attı kendini. nasıl yani mi dediniz, biz evde böyle bir canavarla beraber yaşıyoruz işte:)

geçen sene olduğu gibi  bu sene de doğum günümü Ahırkapı Hıdırellez şenliklerinde kutladık. soğuktu, kalabalıktı, ulaşmak istediklerimize telefonlar kitlenince ulaşamadık falan ama herşeye rağmen çok eğlendik, bir insanın doğum günü bu kadar güzel mi denk gelir yahu:)

bu güzeller çilek ve maydonozlarımın yanında balkonumu süslüyor artık,  inanılmaz canlılık ve renk kattılar ortama. Umo ve Deniz ile öğle yemeği sonrası renklerinin cazibesine katılıp, kaptık götürdük evlerimize. hergün minik adamla onlara günaydın cici çiçekler deyip tek tek renklerini söyleyip seviyoruz. aa bir de maydonozlar yalnız kalmasın diye nane ve reyhan da aldım, balkonumuz mis oldu mis.
.
aldığım hediyeye aşığım resmen bu fotoğraflarda onun ve benim ortak çalışmamız yakında çok daha güzel gelişmeler olucak.
haber veririm, herkese iyi başlangıçlar diliyorum, iyi haftalar....

10 Nisan 2010 Cumartesi

çilekler çiçek açınca...

aklımda yine bin tilki dolanıyo, ne yapıcam ben bu bir türlü fırsat bulupta yapamadığım şeylerle bilmiyorum.
minik adamın odası bitmek üzere, bir resimlerini ve panosunu asmak kaldı, matkap kullanmayı mı öğrensem diyorum.
hani bir reklamda ufaklık "benim annem hem doktor, hem mühendis, hem aşçı, hem ayakkabı bağlamacı" diyo ya,
favorim reklamım o bu aralar, anne olmak çoklu bir iş paketi gibi, içinden seçmek mümkün değil.
ama tüm bunların ortak tek bir noktası var sanıyorum, sevgi, hayat onsuz çok çekilmez olurdu...
.
sevgilim, geçen hafta iki gün Kayseri' deydi, seminer icabı, bir gece ayrı kalmak bile çok zor geldi,
minik adam sürekli her kapı veya telefon çaldığında "baab-baaa" naraları attı, babasına aşık bir oğlum var benim...
valla kıskanmıyorum, gerçekten, tamam belki biraz imreniyorum diyelim ama azıcık :)
geldiğinde keyifsizdi, yorgunluk ve türbülans birleşince vertigosu azmıştı yine, ilacını ve vitaminini içti.
şimdiyse -nasıl bir görev aşkı anlamıyorum- işe gitti, hayır ben olsam bayılır kalırdım herhalde bir kenarda...
yazdığım satırları okuyunca düşündüm de enteresan rahatsızlıkları olan bir aileyiz biz, vertigolu bir baba ile çölyaklı bir anne...
o kadar alıştım ki gülüyorum artık, komik ama dimi? neyse Allah'tan minik adam gayet sağlıklı..
dün sabah rutin kontrolü için Alev teyzesine gittik, beşli karma aşısını vurdurduk, akşama doğru ateş yaptı biraz.
bunun dışında herşey yolundaymış, sevindirik oldum tabi:)
.
bisiklet almayı düşünmeye başladım yavaş yavaş, hem parkta yakın, yaz da geliyor, binmeyi severse süpper olur..
küçükken en sevdiğim şeydi bisiklete binmek, Esat' la hızımızı alamayıp sabahın köründe akşam karanlığına kadar tepesinden inmezdik.
hem internetten hemde oyuncakcılardan bakınmaya başladım bile, haber veririm güzel bişey bulursam.
gerçi daha çok bu aralar minik adamla kendimizi sanata verdik, renk renk kağıtlara resim yapıyor,
fırça kullanmayı da pek sevdi, kağıtı boyadıktan sonra masa ve sandalyesi de nasiplerini alıyorlar tabi...
şefffaf dosya aldım geçen gün, tüm resimlerini tarihleyip orda saklıyorum, büyüyene kadar ev dolup taşacak gibi:)
.
baharda geldi sonunda, bu güzel çiçekler büyüyüp mis kokulu çilekler olucaklar ve maydonozlarımın yanında balkonumuzu şenlendirecekler...
bize şans dileyin, minik adamın saçlarını kestirmek istiyoruz, az ağlamalı olmasını umut ediyorum, en azından deneyeceğiz...
neyse kahvemin yanına kurabiyelerimi almayı unutmuşum, ben kaçtım, hepinize iyi haftasonları, öptüm, sardım...

30 Temmuz 2009 Perşembe

Sadece büyümekle kalmıyorlar içimdeki mutluluğuda büyütüyorlar...

İkinci mahsüller büyüyor...
Veee mmiiisss gibi kokuyorlar...

Önde sıralarını bekleyenler biber...
Arkadaki uzunlarda domates...
Yakında ayırmayı düşünüyorum saksılarını...
Ferah ferah büyüsünler...

Oğluşumun halasından minik bir hediye ;)

Soldakiler kavun, aralarında da maydanoz...
Gerçi kavunlar çok uzun süre bizimle kalmayacak...
Kavun geniş yer severmiş malesef yerimiz yok:(
Teyzemin bahçesine götürmeyi düşünüyorum...
Sağdaki fesleğen, mis mis :)

7 Temmuz 2009 Salı

Kızarmış yeşil domatesler:D

Sonunda domateslerimiz yenilecek kıvama geldiiii:D
Canım oğluşum afiyetle yer artık:D
Mis gibiler mis...

Bu yeşil kuzularda Sinop' tan aramıza katıldı...
Yeni canlar...

Daha halasından gelecek olanlar var...
Maydanozlar var...
Bahçem de büyüyo ;)

27 Haziran 2009 Cumartesi

İlk mahsül ;)

Oğluşumla başbaşa sakin bir cumartesi günü geçiriyoruz, kahvaltımızı ettik, öğlen uykumuzu uyuduk -çook iyi geldi valla:)- oyunlar oynadık. Sonra balkona çıktığımızda bir de ne gördük, çileğimiz olmuuş:D

Afiyetle yedi oğluşum, ağzını şapırdata şapırdata, O'nu öyle görünce daha bir heveslendim:D

Domatesimiz henüz kızarmadı ama yeşilken bile çok lezzetli görünüyor...

Kaktüsümüzde çiçek açmış...

Çok sevdim ben bu bahçe işini:) Daha önce çiçek bile bakmadığım peki doğrusu bakamadığım için korkarak başlamıştım ama hem onlar büyüdükçe hemde oğlum afiyetle yedikçe kendime harika bir hobi daha buldum:D

Aaa bir de süper bir haberim daha var: canım oğlum elimdeki çileğe doğru tek başına ilk defa bir adım attı:D Yürüyecek yürüyecek çok az kaldı...

22 Haziran 2009 Pazartesi

Bunlarda yeni kuzular...

Teyzem Sinop'tan geldi, hoşgeldiii...
Oğluşumla oynadı, sevdi, öptü, kokladı ve gitmeden önce de bize bahçe dersleri verdiii:D

Tohum olarak ekmek için geç kaldığımdan bu seferlik hazır aldım:))

Güneşe koydum, hevesle kızarsınlar diye bekliyorum:))

Bu da çileğimiiz:)

Kaktüsümüzde çiçek açıcak :))

Bu güzel kuzuların hepsi evimize hoşgeldiii, sefalar getirdiii...