Alaçatı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Alaçatı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27 Ekim 2009 Salı

Simdi Alaçatı Pazarı'nda dolasmak vardı...

Simdi Alaçatı'da evimden cıkıp pazara gitmek vardi. Bes sene evvel galiba kisin bir kere gordum bu harikulade pazari. Pek kış halini hatirlamiyorum. Yaz meyve ve sebzelerinin renkleri baska tabii ama kisin az kisi dolastigi icin bir hos olur sanirim.Umarim bir kere nasip olur ve kis fotograflarini da cekerim. Bu yaz iki uc defa gittim pazara..Evimin dibi zaten. Bir keresinde sabah erken gittigim icin rahatca fotograf cekebildim.

Fotograflari cekerken daha bos olan pazarda yurumek ,burnuma devamli gelen sebze ve meyve kokulari ic ice olmak harika idi. Genelde saticilari cekmemeye calistim ama herkes "" a gazeteci misiniz? cek abla cek" diyordu. Ben ozel blogum icin cekiyorum diye hep izin aldim ama kimse de cekinme yok valla. Cok hosuma gitti.

Bu pazarda yururken her sebzeyi satin almak istiyor insan. Sebze manyagi olarak ve sabahin erken saatlerinde kahvalti yapmadan dolasirken beynimde bin turlu yemek pisirdim. Tatil boyu fazla evde yemek yapacak zamanim yok ama hani hep Alacati'da yasayan bir ev kadini olabilseydim, bu pazardan elim kolum donerdim her zaman:))


Hele yesil biberler.Ah o canim biberler. Italya'da bu cesidi yok.Citir,tazecik.Bu sene Turkiye'den birkac cesit biber getirip,kuruttum ve tohum cikardim. Bakalim ekecegim saksilara Mart ayinda Milano'da .
Su guzellige bakin.Domates,salatalik ve sogan ile yaptigin limonlu salataya dogra,menemen yaparken kullan,dolma yap,dolma yapmak istemezsen cigirtma yaninda taze taze tuza banarak ye, patlicanlar ile kizart,tek basina kozle,italyan usulu makarna sosunun icine koy,bos beyaz peynir ve taze ekmek ile ye. Sadece biber yiyerek yasanir bence:)) Herhangi bir evde pisen yesil biberin kokusunu duyunca hemen mutlu olur gevserim. Beni cok iyi hissettiren bir kokusu var..

Bu pazar cok estetik eger o gozle bakarsan.. Su incirlerin ve patlicanlarin durusuna bakin!! Ben kovaya cicek koyup sus yapiyorum evimde,hani incir agacim olsa ben de kovaya evin bahcesine incirleri koyacagim arada atistirmak icin.. Inciri de koparinca hemen yemek lazim. Sagolsun yan komsu gecen yaz devamli"kopar kizim ye bol bol" dedi. Ben koparmazsam o bir tabaga doldurup verdi. Iste Alacati bu ayni zamanda..

Geldim nane,feslegen,reyhanlarin yanina..Buraya baktikca makarna sosu yapasim geliyor.Yaslanip saglikla Alacati'ya yerlesirsem ya da ileride daha uzun orada kalabilirsem, bol bol "italian pasta" yapip arkadaslarimi yemege cagirmak isterim..Zaten bu tezgahlar "git eve yemek pisir" diyor insana.

Soyle su sarimsaklari alip, bir guzel suzme zeytinyagi ve kirmizi biber ile tavada cevirip , hasladigim spaghetti'leri de icine atip bir daha tavada soyle birkac kez ziplatip bir "spaghetti all'aglio,olio,peperoncino" yapasim geldi. Hatta pul kirmizi biber yerine diger tezgahtan tazesini bile alip koyabilirim.


Artik meyve ve sebzeleri birakiyorum ve incik boncuk,terlik,elbise,havlu,ev mutfak esyalari vesaire vesaire "ne ararsan var " kismina ilerliyorum.

Tabii saat ilerlemis oldugu icin yavastan tanidiklara rastlamaya basliyorum. Alacati pazarinda senelerdir gormediginiz arkadaslariniza ,ogretmenlerinize ,annenizin arkadaslarina her an rastlayabilirsiniz. Herkesin o pazardan bir alacagi vardir. Her Cesme'ye gelen" aman bir de Alacati Pazarina ugrayayim" der. Toka alirsin,ihrac fazlasi elbise alirsin,evinde eksik olan birseyi alirsin.

Bu sene ben kizima uyduruk crocs aldim bes liraya. Inanilmaz.Kendime toka aldim. Turkiye zaten toka cenneti.. Yok yok. Hele mandallar. Italya'da ayni mandal 5 euro bizim pazarda 1 lira.. Cennet cennet..Hele dostlar ile elbise ve body veya thshirt ,pijama tezgahlarinin onunde mallari gorup,desip,deneyip,pazarlik edip,"ay alsam mi acaba yine cok sey aldim" ya da "aa al boyle bir daha bulamazsin super ihrac fazlasi bu cok ozel design demenin gulmenin ve o guzel sorumsuz mutlu ortami paylasmanin zevkine ne demeli??

3 Temmuz 2009 Cuma

Az kaldı Alaçatı'ma kavusmama


Artık çok özledim. Iphone brushes programi ile yine iki resim yaptim ve tabii konu Alaçatı oldu. Gun saymaya basladim. Bugun itibari ile 21 gun kaldi. Esim ve oglum oradalar simdi. Her sene Temmuz basi esim oglumu goturur ve biraz kalir. Aklim onlarda valla.Bu sene bol resim cekmek isterim sonra bloga koymak icin. Umarim mumkun olur. Bes hafta kaliyorum ama yine doyamiyorum. Şöyle bahçemdeki sezlonga ayagimi uzatip hafif esen ruzgarda keyif yapmayi ozledim. Esintili sokaklarinda plaj cantam elimde cocuklar ile arabama yurumeyi ozledim. Aksam evden cikip Yusuf Usta'ya yuruyerek yemege gitmeyi,carsidaki firindan pogaca simit alip bahcemde uzun uzun kahvalti etmeyi ozledim.

Sokakta yururken bilimum rastladigim tanidikla ve tabii yan komsularimla selamlasmayi, Agustos sonunda dogru salca yaparlerken evime kadar gelen kokuyu ozledim. Aslinda salça yaptilar mi mevsim sonu geliyor ve benim gidis yaklasiyor demektir ama..

Babylon'da muzik dinlemeyi,ayi batirmayi, oldies but goldies partisinde eski muziklerle dans etmeyi ozledim. Araba ile Alaçatı'dan cikip Seaside'a giderken ilk karsina cikan surfculerin koyunda birbirinden guzel surf yelkenlerini rengarenk civil civil gormeye hasret kaldim.

Daha sayabilirim.. Kendi mor kapilarim,pencerelerim ve ferah evim kadar Alaçatı'daki tüm mor ve turkuaz kapıları, pencereleri ve tas evleri özledim.Orta kahvede veya cami altindaki kahvede soluklamayi,pazari,birbirinden guzel dukkanlari ozledim.

Ay hadi artik kavusayim ikinci yuvama...